21 Mart 2012

Bİ FİLM İZLEDİM, BÖYLE OLDU

Geçen akşam Kanal D`de bir film vardı. "Örnek Aile/The Joneses" Belki izleyenleriniz vardır. Demi Moore olduğu için ilgimi çekti zaten eğlenceli bir filme de benziyordu.  

Aslında mükemmel bir aile tablosu çizen, herkse güler yüz gösteren, pahalı partiler ve hediyeler veren bu aile, ücretli çalışan 4 yabancı. İşleri de girdikleri çevrelerde kısa sürede popüler olup kendi kullandıkları ürünlerin reklamını yapmak. Tabii fark ettirmeden. "Hayali reklam" gibi bir şey diyorlardı. Bir an saflığıma geldi ve gerçekten böyle bir şey var mı acaba diye düşündüm... Çok geçmeden yanıtımı buldum.
Filmi en iyi özetleyen resim bu sanırım. Aslında giydikleri, kullandıkları her ürün onlara şirket tarafından özenle seçilip verilen ürünler. Örneğin kız, pahalı bir rujunu arkadaşına hediye ediyor denemesi için ve millet hemen o rujdan alıyor.
Mahallelinin çok hoş bulduğu, "kocasıyla da arası çok iyiymiş" dediği yeni taşınan bayan, yeni çıkan spor ayakkabılardan giyiyormuş. Ertesi gün bütün mahallelide aynı ayakkabıdan var. Tüm satışlar kontrol ediliyor ve bu dörtlü arasında daha başarılı olanlar "ikon" seviyesine çıkmaya hak kazanıyorlar. İşte o anda sorduğum sorunun cevabını aldım. "Acaba gerçekten böyle bir şey var mı?" Evet, var. -Düşünün bakalım o kullanışsız Hermes çantaları millet Victoria Beckham`da görmese kapış kapış alır mıydı?-

Evin sahte babasının satışları çok iyi gitmeyince hemen kendisine yeni bir yol buluyor ve yan komşuyu ince ince işlemeye başlıyor. Karısı ile arasını düzeltip, kendileri gibi mutlu bir çift olabilmeleri için karısına lüks hediyeler almasını, kendisinin de öyle yaptığını söylüyor. 

Çünkü babaya şirketten "ÜRÜNÜ SATMA, KENDİ YAŞAM TARZINI SAT" demişlerdi, o da bu şekilde bir taktik uygulamaya başlıyor ve başarılı oluyor. Yan komşu sürekli karısına yeni hediyeler almaya, lüks içinde yaşamaya başlıyor ama farkında olmadan borçlar altında giderek eziliyor...
Bir gün o adamın sonu böyle oluyor...

Borçların altından kalkamayıp, intihar ediyor... Film farklı yönde devam ediyor, içinde aşk öyküleri falan da var ama bu an benim için filmin kırılma noktası oluyor...

Şimdi gelelim itiraf zamanına...
Bu anda şunları düşünmeye başladım, tamam belki ünlülere özenmiyorum, o kadar mantığımı kaybetmedim henüz ama bir de şu yarı ünlü sayılan insanlar var... Tıpkı bu filmde bu ailenin, o mahallenin ünlüleri olmaları gibi... İlk aklıma gelenler popüler bloggerlar mesela. Ne ünlüler, ne de ünsüz. Çoğunu takip ediyorum, şu an bir blogda yazı okuduğunuza göre, siz de takip ediyorsunuz büyük olasılıkla... Twitterdan, faceden, ordan burdan görüyorum sürekli. her daim pahalı kıyafetleri ile partideler, sürekli güzel mekanlarda yemek yiyorlar, güzel evlerinden kareler paylaşıyorlar. -Şimdi kıskançlık yapıyormuşum gibi algılayacak büyük bir kısmınız bu yazıyı ama inanın öyle değil- Aslında bahsettikleri ürünlerden para kazanıyor onlar da, filmin mantığına benzer şekilde. 

 Bu blogların çoğunu da seviyorum. Kimisinde kız güzel, kimisi çok samimi yazıyor, kimisinin fotoğrafları çok güzel. Ama bir süre sonra baktım ki büyükçe bir kız topluluğu olmuş takip ettiğim ve hepsi de her zaman eğlencede, gezmede, birbirinden güzel giysiler ve ayakkabıları ile, birbirinden güzel avrupa şehirlerinde gezmede... ve bu durum benim güzel hayatımdan şikayet etmeme sebep olmaya başladı bir süre sonra.Ben de mi sorun var bilemiyorum ama bakıp bakıp "millet nerelerde geziyor, nasıl yaşıyor, ben napıyorum şimdi" demeye başladım. Zaten yeterince sorun yaratmıyormuşuz gibi kendimize... En en basitinden eskiden beğendiğim markalar bana şimdi güzel gelmiyor çünkü daha iyilerini görüyorum. 

Evet önceden de biliyordum daha iyileri olduğunu ama o zaman bu kadar kendime yakın gibi gördüğüm kişiler üzerinde görmüyordum. Ve benim maddi gücüm bunu almaya yetmiyorsa, al sana sorun. E ama 3 ay önce tatlı tatlı kullanıyordun o markayı...

Şimdi bunları yazarken kendi cevaplarımı da buluyorum aslında. Sanırım o blogları, kendime yakın kişiler, bizim gibi sıradan hayatları olan, sıradan insanlar gibi değerlendirmek yerine profesyonel moda ya da güzellik sayfaları gibi değerlendirmek daha doğru.

Aslında onlar da çaktırmadan satış yaptırıyorlar firmalara. Bir moda dergisi alıp bir ürünü dergide görmektense, takip ettiğin bir bloggerın üstünde görmek çok daha etkili oluyor. Çünkü onlar mahallenin popüler kızları...
Bu çarkın içine çok fazla girmemek gerekiyor...Film güzel :)

17 Mart 2012

GOLDEN ROSE // HOLOGRAPHIC COLORS

Golden Rose Holographic ojelerin görselleri yoktu o yüzden rastgele aldım 2 tane. Fiyatları 2.75TL


Görüntü açısından simli ojeden pek fazla bir farkı yok ama silinmesi kolay, parlaklığı da fena değil, güneş ışığında daha güzel bir görünüm alıyor.

9 Mart 2012

Kadınlar Günü Ne Değildir ?



8 Mart 1857`de New York`ta bir dokuma fabrikasında çalışan işçilerin daha iyi çalışma şartları için greve başlarlar ve polis greve karşı koymak için barikatlar kurar, işçileri fabrikanın içine kilitler. Çıkan yangında çoğu kadın olmak üzere 129 kişi hayatını kaybeder. Olay büyük yankı yaratır ve 1921 yılından itibaren bu gün Dünya Kadınlar Günü/ Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmaya başlar...

Bugün de tekstil işçileri çok kötü şartlarda çalışmaya devam ediyor ve bu kadar rağbet gören, bu kadar satan bir sektörün arka planındaki insanların hali soru işareti. 

Kadınlar gününü indirimlerden, kampanyalardan, giyinip süslenip kutlamaktan ibaret bir gün değildir! 

Bazen babasının küçük saf kızı bazen de hayatla kavgaya hazır kocaman bir kadın olabilen, bu coğrafyada kadın olduğu için hayata 1-0  yenik başlayan herkesin kadınlar günü kutlu olsun... 

8 Mart 2012

Makyaj Malzemeleri İçin Magnet, Kendin Yap #7

Makyaj malzemelerinizi ne şekilde, nerede tutuyorsunuz bilmiyorum ama benim en yakındığım konulardan birisidir. Öyle aman aman 100`lercede yok ama genede sorunlu. Ben en son kullanmadığım büyük boyda olan ürünlerin hepsini bi kutuya kaldırdım, açılan yerlere makyaj malzemelerimi biraz daha yayarak ve sınıflandırarak koydum. Hiç yoktan iyidir aslında aradığını bulmak değil asıl olay.  Hepsinin sıra sıra göz önünde olmasını seviyorum, yoksa hep aynı ürünü kullanıp duruyorum. 

Bu fikre gerçekten bayıldımmm! Ama fikre geçmeden önce şunu belirtmek istiyorum ki yabancı bloglarda çok iyi "diy" projeleri oluyor. Çok beğendiklerimi paylaşıyorum doğal olarak ve kaynağını da belirtiyorum. Ama çoğu blogda da aynı projeleri görüyorum, paylaşmışlar. İyi güzel hoş ama bi de resimlerin altına şimdi şöyle yapıyoruz, böyle yapıyoruuuzzz diye kendileri yapmışlar gibi yazmıyorlar mı çok gülüyorum!

Bu blog sahibesi çocuklu bir kadın heralde ki bolca çocuklarla ilgili paylaşımlarda bulunmuş ama aradan çocuksuzlara da bir şeyler çıkıyor :))

Biraz uğraş isteyen bir proje ama sonuç muhteşem olmuş bence!


Blog yazarının deyişiyle işe bu super ugly frame :) ile  başlıyoruz!


Hemen çerçeveyi güzelleştirmiş ve eskitme yöntemi ile boyamış, arkasını da metal plaka ile kaplamış.


Daha sonra da makyaj malzemelerine küçük mıknatısları yapıştırmış.



Fırçalar, kalemler için de böyle bir şey kullanmış.


Veee sonuç budur :)


ya da bu


ya da buuu

Tabi makyaj malzemeleriniz markası Mac, Nars falan olursa daha şık duruyor :))