29 Haziran 2012

SEPHORA İNDİRİMİNDEN

Sephora indirime girdi malumunuz. Ben de gitsem mi, gitmesem mi diye düşünüyordum. Gidersem kendime engel olamayıp, bütün parayı orada bırakır mıyım acaba diye düşünüyordum :) Dün kendime "fazla açılmayacağım" şeklinde telkinler vererek gittim Sephora`ya ama korktuğum gibi olmadı. Gayet mantıklı bir alışveriş yaptım, az para harcadım geldim :)

Aldıklarımı bu küçücük kağıt torbanın içine tıkıştırdılar ve torba elimi kesti resmen! Zaten ya küçücük torbaya koyarlar taşıyamazsınız ya da küçük poşetimiz kalmamış deyip kocaman bir poşet verirler...


Önce aldıklarımdan bahsedeyim daha sonra indirimde neler vardı, fiyatları nasıldı onlardan bahsedelim.


Karl Lagerfeld 5`li far paleti, göz makyaj temizleyici hediyeli rimel ve nail patch dedikleri yapıştırma ojelerden aldım.


İndirimde olmasından anlaşılacağı gibi Karl Lagerfeld Sephora koleksiyonu baya bir eski. Aklımda olan bir ürün değildi fakat dış görünüşüne vuruldum sanırım. Siyah deri kaplı şık bir görünümü var. 5`li bir far paletine göre boyutu oldukça büyük. Aynı şekilde kocaman da bir aynası var. Bu ürün hakkında hiç bir yorum okumamıştım hatta normal fiyatı ne kadardı, onu bile bilmiyorum ama indirimde 30 liraydı.


Mağazada deneme fırsatım bile olmadı ama Karl amcam yaptıysa güzel yapmıştır dedim aldım :) 


Eve gelir gelmez tek tek denedim. Cimrilik yapıp azıcık sürdüm ben, çok güzel renk veriyor ve inanılmaz yumuşak bir far. Tek sevmediğim yanı, farların şekilleri oldu.Tamam adam imzasını o şekilde koymuş, belki orjinalliği öyle ama kullanımı baya bir zorlaştırmış!

Bu koleksiyonda indirimde olan başka bir ürün yoktu sanıyorum, sadece makyaj çantaları gördüm.


Full action maskara, yanında göz makyaj temizleyici ile birlikte 20 TL Farklı bir maskara ile 30TL olan versiyonu da vardı. Şu an kullanmayacağım için ambalajını açmadım ki kurumasın. Çok çok harika bir ürün değil sanıyorum ama idare eder diye düşündüm.


Bu yapıştırma ojeleri de merak ediyordum. 5 TL`ye düşmüş.İndirimde başka rengi yoktu ben gittiğimde. İnci rengi, krem gibi bir renk. Deneyelim bakalım nasıl olacak...

Gelelim indirimde başka neler vardı: 
Genel olarak Sephora`nın makyaj ürünleri indirimde. 30-20-15-10 ve 5 lira diye sınıflanırılmış ürünler var. Tekli ya da ikili farlar, lip gloslar, rujlar, kalemler, 1-2 çeşit fondoten vardı. Ama genel olarak güzel gözükmediler benim gözüme. Fondoten 30, farlar 20, rujlar glosslar 10-15 liarydı. 5 liraya benim aldığım yapıştırmalardan ve ufak tefek bir kaç ürün daha vardı. 

Too Faced markasından sadece 1-2 ürün gördüm inidirme giren. Birisi tekli fardı (20 lira) diğerini hatırlamıyorum.

Sephora Banyo ürünlerinin hepsi %50 indirimdeydi. Duş jelleri, vücut losyonları, pillingler ve body butterlar vardı bolca. Kokuları çok güzel oluyor hepsinin. Duş jelleri 7 liraya, kremler 10 liraya filan düşüyordu.

Set halinde olan ürünler vardı benim aldığım maskara gibi, banyo setleri, oje setleri gibi setler vardı uygun fiyata. 

Benefit ürünlerinde ise hiç bir indirim yoktu malesef :) Özellikle sordum sadece cilt bakım serisinde var dediler ama cilt bakım ürünlerini satmıyormuş benim gittiğim mağaza.

İşte Sephora`dan haberler böyle :)

İndirim 8 Temmuz`a kadar devam ediyor, ayrıca 3 ürün alımına %10 indirim de diyor fakat benim alışverişimde öyle bir indirim olmadı. 

28 Haziran 2012

YVES ROCHER İNDİRİMİNDEN

Yves Rocher her ay farklı bir kampanya yapıyor, genelde takip ediyorum. Ayın son günü de bazı ürünlerde %40 indirim yapıyor ki onu hiç kaçırmam. Bu sefer tüm ürünlerde %50`ye varan indirim söz konusu olunca hemen mağazanın yolunu tuttum. Nerede indirim var, ben oradayım :) Artık neredeyse indirimsiz hiç bir ürün almıyorum. Tavsiye ederim :)

"Neden bu markayı seviyorsun ?" derseniz; kullandığım ürünlerin büyük bir çoğunu beğendim. En son aldığım parlaklık veren saç ürünlerini sevmedim sadece şimdiye kadar. Biraz daha kullandıktan sonra onu da yazacağım. Bunun dışında ürünlerin içeriği %95 bitkisel. Bazı ürünlerin içerisinde paraben vs. bulunmuyor, özellikle saç ürünlerinde sanırım. Bu yüzden daha bir severek kullanıyorum. İndirim 14 Temmuz`a kadar devam ediyormuş bu arada.




Saç dökülmesi karşıtı şampuan, selülit kremi, nemlendirici yüz maskesi, zeytin yağlı vücut losyonu ve hindistan cevizli duş jeli. Bu arada şirinler koleksiyonuna başladım :))


*Anti-Chute şampuan; favori ürünüm çünkü bendeki saç dökülmesini bariz şekilde azaltıyor. Benim saçlarım çok gür, şampuanda 200 ml olunca çok çabuk tüketiyorum. Yves Rocher`da bana inat sanırım bir türlü indirime sokmuyor bu ürünü. Bu seferde sadece %20 indirimdeydi. 18 liradan 15`e düşmüştü. Adam akıllı bir indirimde yakalasam stok yapacağım.

*Minceur Intensive selülit kremi; bu kremi yeni almadım. Daha önce almıştım ama şu andan gayet güzel bir indirimde olduğu için paylaşmak istedim. 44 TL Yaz başından beri en  düşük fiyatta şu anda. Benimkisi bitmeye yaklaştı. İlk aldığım ay düzenli olarak kullandım ama etkisi hakkında kararsız kaldım. "Hiç bir işe yaramıyor" diyemem ama "çok etkili oldu" da diyemem. Tamamen ortada kaldım yani. Sanki biraz işe yaradı gibi :) Denemek isterseniz fiyatı şimdi uygun, bilginize.



*Nemlendirici Yüz maskesi; bu ürünü daha önce kullanmadım ama diğer yüz maskelerini kullanmıştım. Onlardan memnun kalınca bunu da denemek istedim. Bu aralar DDF`in sülfür maskesini kullanıyorum. O da güzel bir maske ama uzun süre aynı şeyi kullanmak çok sıkıyor beni. Arada bir de nemlendirici etkili bir maske kullansam fena olmaz diye düşündüm. %50 inidirme 13 liraya geldi.


Seyehat boy ürünleri hepimiz seviyoruz sanırım :) Duş jelleri 2 lira, vücut losyonları 3 liraydı yanlış hatırlamıyorsam.

Hemen hemen bütün ürünlerde indirim var. Parfüm çeşitlerinin çoğunda %30 indirim vardı, ama mağaza küçücük olunca ve satış danışmanı arkadaş başımda dikilince, ben pek rahat olamıyorum malesef  :) Bunun için gözden kaçırdığım şeyler olabilir diye düşündüm. Eve gelince baktım ki indirim internet sitelerinde de var. Keşke hepsini interneten alsaymışım. 75 TL üzerine kargo bedava ve çanta hediyesi varmış.

Mağazada fark etmediğim, eve gelince gözüme kestirdiğim bir kaç ürün daha var. Hepsi %50 indirime girmiş olanlardan :)

Organik duş jelleri paraben içermeyenlerden. Göz makyaj temizleyicisini kullanıyorum şu anda, bitmek üzere, sevdiğim bir ürün (ayrıntısını daha sonra yazmalı), diğerleri kullandığım ürünler değil fiyatları düşmüşken denenebilir. 

Makyaj serisinden hiç bir ürün kullanmadım bu güne kadar. Bunlar da %50 indirime giren ürünler. Ürünleri internetten incelemek isterseniz buradan İndirimler 14 Temmuz`a kadar devam ediyor tekrar hatırlatayım. Sizin özellikle sevdiğiniz, tavsiye edeceğiniz bir ürün var mı ?

19 Haziran 2012

LİLA KUTU HAZİRAN

Daha önce başka blogların Lila Kutu`dan memnun olmadıklarını okumuştum bir kaç kere. Ben bu aya kadar gayet memnundum ama Haziran kutusu beni de hayal kırıklığına uğrattı malesef. Ancak bu gün elime geçti. Ben 15`inde elimizde oluyordu diye hatırlıyorum, 16`sında yola çıkmış bu ay. Araya hafta sonu girdi, kargocu evde bulamadı falan derken, bu gün oldu.


Bu ay gelenler bunlar, bir de kumaş kaplı olan kutular artık kumaş kaplı değil. Birazcık daha ayrıntılı bakacak olursak;


Huiles&Baumes krem var 2 adet. Ne olduğunu okumaya bile üşendim, böyle poşet testerları hiç sevmiyorum. Aynı şekilde Hair Care şampuan ve saç kremi var. Sanırım herkesin ortak düşüncesi tek kullanımlık şampuandan hiiç bir şey anlaşılmayacağı. Şampuanlar en azından 3-4 kullanımlık olmayacaksa hiç olmasın bence. Ayrıca 2 adet erkek parfüm testeri. Babalar günü için koyulmuş ama buna da hiç gerek yoktu bence. Babama 2 tane tester vermeyi düşünmem yani, ne alaka. Sevenler de olmuştur mutlaka tabi ama ben sevmedim, onun yerine bayan ürünü çıksa daha iyi olurdu.


Bunlar nispeten daha iyi ürünler. En azından boyutları güzel ama o kadar. Takma oje; iyi güzel de neden mor ? En kullanmayacağım renk. Keşke daha kullanışlı bir renk olsaymış, kullanacağımı sanmıyorum. AveSeena gece kremi; bu markanın geçen ayki maskesini beğenmiştim ama gece kremi nedir hiç anlamam o olayı. Bunu da geçiniz. Rareblossom güneş yağı ve el yapımı sabun; bu kutudan tek sevdiklerim oldu. Özellikle rareblossom ürünlerini merak ediyordum. Denemek istediğim bir marka. İşte böyle...


Bugünlerde çok yorgun, bitkin. bezgin ve mutsuzum belki de ben çok olumsuz bakmışımdır bilmiyorum ama bu kutuyu sevmedim :(

13 Haziran 2012

CLINIQUE // ANTI-BLEMISH SERİSİ

Son aylarda gözde markalarımdan birisi oldu Clinique. Renginin güzelliğinden midir nedir anlamadım :) Daha önce de 100 kere söylediğim gibi benim sorunlu, nane molla bir cildim var. Bu yüzden cilt bakım ürünlerimi sık sık değiştiriyorum, hep "daha iyisi" arayışı içindeyim. Bazen başta sevdiğim ürünler de bir süre sonra etkisini yitirmeye başlıyormuş gibi oluyor zaten. 

Son 1 aydır Anti-blemish serisini kullanıyorum. Bendeki ürünler seyahat boyu. (Free Shop`tan almıştım) Özellikle küçük boy almıştım çünkü 3-4 parçalı bir seriyi alıpta beğenmeyince bir sürü para yabana gidiyor. Çok kısa sürede biten ürünler de değiller, bu yüzden artık tam boyları almadan önce ya seyahat boy ürünleri ya da tester ürünleri denemeye çalışıyorum. 


Bu arada hemen başta belirteyim; bu seri sivilceli, yağlı ciltler için olan bir seri zaten benim cildimde bu tanıma uygun çoğunlukla :( Aslında seride daha fazla ürün var fakat bu 3`ü temel ürünler. Temizleyici, tonik ve nemlendirici. Seriden genel olarak gayet memnun kaldım, ayrıntıya inecek olursak;


Temizleyicisi bu şekilde köpük halinde çıkıyor direk. Aslında başta hoşuma gitmemişti bu ürün, hatta çok çabuk biter diye düşünmüştüm ama kullandıkça sevmeye başladım. Su ile köpüren diğer ürünleri kullanmaktan daha kolay geldi alışınca. Bendeki ürün 50 ml, 1 aydır düzenli kullanıyorum ve 1 ay daha yeter gibi duruyor. Çabuk bitmedi yani. yüzümü yıkadıktan sonra anında güzel, temiz bir cilt görüntüsü yaratıyor. 

Gelelim toniğe; toniğin tek sevmediğim yanı, keskin kokusu oldu. Alkol kokusu birazcık rahatsız ediyor ama bu tonikten de memnunum şöyle ki; 1-2 yıldır kullandığım markaların tonikleri yoktu, ekstra gözenek sıkılaştırıcı bir üründe kullanmadığımdan, cildimdeki gözenekler iyice genişledi ve can sıkıcı bir hal almaya başladı. Bu tarz toniklerin gözenek sıkılaştırma etkisi de oluyor diye biliyorum ben. Yanlışsam düzeltin lütfen! Alkol konusunda da; kimileri alkolsüz ürünleri tercih edin, zararlı cilde diyor ama geçen gün bir arkadaşıma  dermatologu, içinde alkol olan bir karışım önermiş özellikle. Yani kullanmakta bir sakınca görmüyorum ben de. Ayrıca yüzüme sürdüğüm zaman, sivilcelerde hafif bir yanma etkisi yapması, ve bu durumun "hah işte etki ediyor" diye düşündürmesini de seviyorum :)


Son olarak yağsız nemlendirici krem; bu krem serinin en beğendiğim ürünü oldu diyebilirim. Yoğunluğu tam kıvamında. Nemlendirmesini gerçekten beğendim ve yağsız olması da benim ve benim gibi cildi olanların özellikle araması gereken özellik.

Sonuç olarak; "bütün sivilcelerim, sorunlarım geçti, yüzüm muhteşem oldu" diyemiyorum tabiyki :) Böyle dedirtecek bir ürün yok! ama bende gayet iyi sonuçlar verdi, sevdim bu seriyi.

Allahım kimisi hiiç bişey kullanmaz ama cildi bebek gibidir, tek leke, tek pürüz olmaz, sivilce ne demek onu bile bilmezler. Bazıları da benim gibi hangi ürünü kullansam da azıcık iyi olsa yüzüm diye kendini paralar. Adaletsiz dünya! Neyse bana yapacağın en büyük adaletsizlik bu olsun dünyaaa!

Ürünlerin içeriklerini de merak edenler için ekledim. İlk resimdeki sırası ile 3 ürünün de içeriği burada yazıyor.


10 Haziran 2012

Kendin Yap: NAIL ART`TAN KÜPEYE TRANSFER

Aslında nail art merakım çooktan geçmişti ama geçenlerde şu videoya denk geldim. Suyun içerisinde damlattığı ojelerle ebru görüntülü tırnaklar yapıyor. Görmemiştim daha önce, fikir ilginç geldi ve bir heves hemen denedim!


Suyun içine ojeleri damlattığınızda ince bir tabaka oluşuyor, içine parmağınınızı batırıncada üzerine yapışıyor. Çok eğlenceliydi ama bu kız kadar başarılı olamadım :)



Aynen anlattığı gibi; ojelerimi hazırladım ve sıra sıra damlattım suya. Flormar ile olmadı, Pastel olejerle daha iyi oldu


Bu kısmı çok eğlenceli oluyor :) ama o an elimin altında bant olmadığından ve aramaya üşendiğimden, tırnakların kenarını bantlama aşamasını es geçmiştim. Sonuç felaket oldu!


Rezalet bir şey oldu :) Deneyecekseniz bant aşamasını atlamayın. Kenarlarını temizleyeyim derken de, tabaka halinde hepsi kalktı.


Daha sonra bantladım ve tekrar denedim. Kenarlarını ancak bu kadar temizleyebildim. Bu uygulamayı değil 10 parmağa, tek parmağa bile yapmak zor ama çok eğlenceli.

Siz de benim gibi, "ne gerek var bu kadar atraksiyona, ojeni dümdüz sür gitsin" diyenlerdenseniz, bir alternatifim daha var. Ben bu denemeyi yaparken, ojelerle boyadığım küpeler hala masamın üzerinde duruyordu. Yazısı hemen burada. Oradan yola çıkarak; düz renkli bir küpe buldum ve suya parmağımı değil, küpeleri batırdım.



Küpeleri boyamaktan çok daha kolay ve etkili oldu. Bu nail art yöntemi, bu tarz ufak tefek şeylerin üstünü kaplamak için süper bir fikir. Mesela uygun formlardaki yüzüklerinizi, kolye uçlarınızı da bu şekilde kaplayabilirsiniz. 

9 Haziran 2012

DİKKAT! Güneş Kremi Ne Kadar Önemli, Alırken Nelere Dikkat Etmeli

Yaz artık büsbütün geldi, deniz mevsimi açıldı. Bu sene yazın kendisini bu kadar geç göstermesi sebebi ile pek bir özledik güneşi. Bir de şu bronzluk meselesi var, yaz gelince makyaj malzemeleri bile değişiyor. "Bronz tene çok yakışır" diye satılmaya başlanıyor. Ben hiç bir zaman bronzluk delisi bir insan olmadım hatta güneşlenmeyi sevmem bile. En fazla, deniz suyu soğuksa, güneşte yatayım 5-10 dk`da iyice ısındıktan sonra serin suya daha rahat girerim diye düşünürüm :) Hele bir de solaryumcular var ki, aman aman...

Denizde, havuzda güneşlenmek, bronzlaşmak bir yana; bir de gündüz dışarıya çıkarken açıkta kalan kollar, boyun vs var güneşten korumamız gereken. Cosmopolitan dergisinin Haziran sayısında, "Güneşe Savaş Açın" başlıklı bir kaç sayfalık bir yazı var. Bu yazıda gerçekten dikkatimi çeken noktalar oldu ve hemen paylaşmak istiyorum.


"Ülkemiz cilt kanseri tehlikesi bakımından 5. sırada yer alıyor ve 15-39 yaş arası kadınlar iki buçuk kat daha fazla risk taşıyorlar. Cilt kanseri kadınlar arasındaki en yaygın kanser türlerinden birisi."

UVA, UVB ve SPF KAVRAMLARI

"SPF, yanmadan önce güneşte kalabileceğiniz zamanı belirten kavramdır. Örneğin eğergüneş koruyucu uygulamadan beş dakikada yanıyorsanız, 15 koruma faktörlü bir güneş koruyucu uyguladığınızda bu süre 15 kat artacak. Yani 15x5=75 dakika"

İşte bunu bilmiyordum ben, çok kişi de bilmiyor sanırım. Dün pahalı bir mağazada, pahalı bir güneş kremi satmaya çalışan kadın "biraz bronzlaşmak istiyorsanız 15 faktör alın" diyordu. Yani düşük faktörlü bir kremle yarım saat güneşlenince daha fazla yanacağız diye düşünüyor insan ama bu bilgiye göre, böyle düşünmemiz yanlış.

"UVB: Bronzlaşmanızı ve yanmanızı sağlayan ışınlar, 
 UVA: Zararını hisedemediğimiz ama cilt altına penetre olarak DNA düzeyinde hasara neden olan ışınlar"

GÜNEŞ KREMİ İLE İLGİLİ DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Yazıda güneş ürünleri ile ilgili bir dolu tavsiye var; güneş kremlerinin açıldıktan bir kaç ay sonra hiç bir işe yaramaması, ürün alırken UVA ve UVB korumalı olup olmadığına da dikkat etmemiz, güneş sonrası ürünlerine de önem vermemiz bunlardan bazıları. 

Ayrıca cilt kanserleri ile ilgili de önemli bilgiler paylaşılmış. Ben bütün yazıyı sonuna kadar dikkatlice okudum ve faydalı oldu. En önemli gördüğüm yerleri sizinle paylaşmak istedim. Yazının devamını merak edenler Cosmopolitan Haziran sayısını okusunlar. 

Güneş kremlerini sadece havuzda denizde değil, güneş ışığına maruz kaldığımız her an kullanmamız gerektiğini de bir kez daha hatırlatmak isterim Hal böyle olunca, önümüzdeki bir kaç ay boyunca sık sık bu kremi vücudumuza süreceğiz demektir. Benim tavsiyem ise, güneş kreminizi alırken içinde paraben olmadığından emin olmanızdır. Zararlı mı, değil mi diye tatışıladursun ama ben aylarca vücuduma süreceğim şeyin içerisinde paraben olmasın isterim.

HANGİ MARKA KREMİ ALMALI ?

Bu konuda acayip karışığım, fikri olan varsa bana da yardım etsin lütfen. Çünkü dün bir mağazada Clinique güneş kreminde paraben var mı diye sordum. Kadın bana "içinde paraben olmayan tek ürün bu zaten" diye iddalı bir cevap verdi. (Aynı mağazada başka marka ürünlerde satılıyordu, yani sadece clinique satılıyor olsa kendi markasını övmek için söylemiştir diyeceğim ama...) 

Oradan eczaneye gittim ve Avene ürünlerine baktım. Onlarda da kesinlikle paraben olmadığını söylediler. Gerçekten içindekiler kısmında da yazmıyordu. 

Daha sonra Shiseido`ya ve Lancaster`a da baktım ve onlarda da yoktu. İyi güzelde elimi attığım her ürünün parabensiz çıkmasından sonra, "Clinique görevlisinin sadece bu markada yok" demesi aklımı karıştırdı. Acaba o, zararlı başka kimyasallardan mı bahsediyordu. Tek bildiğimiz paraben olduğundan,  içindekiler kısmında sadece paraben var mı diye bakıyorum ben, diğerlerinden anlamıyorum sonuçta.

Henüz kremimi almadım, hangisini alacağım konusunda karasızım. Yüz için güneş kremimi alalı çok oldu ama. Clinique Super City Block kullanıyorum. Oldukça memnunum, ayrıntılarına şu yazımdan bakabilirsiniz.

İşte böyle... Umarım işinize yarayacak bir yazı olmuştur.

8 Haziran 2012

Kendin Yap: Oje ile Küpe Yenileme DIY

Oje ile hep kolyeleri yenileyecek, boyayacak değiliz ya. Ben bu sefer küpeleri boyayayım dedim. Bunun için ihtiyacınız olan malzemeler, gözden çıkarabileceğiniz ya da eski bir küpe ve biraz da oje.

Biraz mı demiştim :)


Bu küpeleri 1-2 liraya almıştım ve takmıyordum, bir yerlerde öylece atılıp duruyordu. Önce bu 3 rengi seçtim ama sonra koyu olan maviyi çıkarmaya karar verdim ve mint-pembe renklerde boyadım.


Bu tek kat boyanmış hali. Üst üste 3 kat falan boyayınca ancak tam kapanıyor ama böyle de hoşuma gitti benim. Mint modasını mümkünse sadece küçük aksesuarlarla takip etmek istiyorum! Israrla o renkte bir giysi almıyorum :)

Üzerine 1-2 kat daha geçince biraz daha güzel kapandı ve son hali böyle oldu.

Bu da diğer küpem. Aynı şekilde 1-2 liralık bir şeydi.


Bunu da 4 renkle, çizgi çizgi boyadım ve sonuç hoşuma gitti. Yalnız oje ile boyamak görüldüğü kadar kolay olmuyor, birazcık uzun sürüyor. Ojenin kokusu da cabası. Ben yaparken birazcık sıkılmaya başlayınca acele acele yaptım, hataları oldu. 2 küpeyi de aynı anda boyamak pek iyi fikir değil sanıyorum. Biraz daha özenli çalışsaydım daha iyi olacaktı ama fark etmez. Son olarak da üzerlerine oje koruyucu sprey sıktım ki biraz daha uzun ömürlü ve parlak olsunlar.

Sonuçta 2 liraya orjinal küpelerim oldu diye düşünüyorum. Artık gönül rahatlığı ile takabilirim :) Kesin evinizde kullanmadığınız, sevmediğiniz takılarınız vardır sizin de. Ne dersiniz olmuş mu böyle ? Denemeye değer mi ?

7 Haziran 2012

Bioderma // Pore Refiner ve Al

Bioderma`nın yeşil renkli olan Sebium serisi yağlı, karma ya da akneye eğimli ciltler için olan bir seri bildiğiniz gibi. Benim cildim de tam bu tarife uyduğundan bu seriyi denemek istedim. Serideki ürünler oldukça çeşitli ama şu an kullandığım Clinique anti-blemish serisini bitirdikten sonra Bioderma`lara tam anlamıyla başlayacağım. 

Yüz yıkama jeli, tonik ve nemlendirici olarak Clinique kullanıyorum bu sıralar. Onlar hakındaki düşüncelerimi de yazacağım, bitsinler diye bekliyorum ama makyaj temizleyici ve 1-2 ek ürün olarak Bioderma kullanıyorum. 

Hangileri derseniz; 
Makyaj temizleyici olarak H2O tabiyki. Bu ürünün hem Sensibio hem de Sebium versiyonlarını kullandım. Onların ayrıntısına buradan ulaşabilirsiniz.

Gözenekli cilt sorunu için Pore Refiner`ı ve sivilcenin lokal tedavisi için de Sebium Al denemeye başladım.


Bioderma Sebium Pore Refiner: Gözenek küçültücü bir ürün, aynı zamanda makyaj altı bazı gibi de kullanılabiliyor. İçeriğinde silika pudrası varmış. Yüzünüze sürdüğünüzde bir yumuşaklık bırakıyor. 15-20 gündür çok düzenli olmamakla birlikte kullanıyorum bu ürünü ve memnunum. Gözeneklerim tamamen ortadan kaybolmadı tabiyki ama işe yaradığını hissedebiliyorum. Yanlız hemen belirtmek isterim ki, makyaj altı bazı olarak sevmedim. Makyajda fark eden bir görünüm olmuyor bana göre ve sanırım sıcaklardan dolayı kat kat ürünle makyaj yapmak tersine tepki veriyor. Belki kışın tekrar denenebilir. Zaten benim aradığım makyaj altı bazı değil gözenekleri sıkılaştırıcı bir ürün olduğundan, devamını getireceğim bir ürün oldu Pore Refiner

Bioderma Sebium Al: Bu ürün de akneye eğimli ciltler için yatıştırıcı bir ürün. Yüzümde sivilce çıktığı zamanlarda bu ürünü sivilcenin üzerine lokal olarak uyguladım. Zaten uygulama sonrasında hemen bir yanma hissi başlıyor ve tamam diyorum işe yarıyor :) Bu şekilde lokal olarak kullandığımda sivilcenin iyileşmesini hızlandırıyor, gözle görülür şekilde etkisi hissediliyor yani. Akşam sürüp sabah sivilceden kurtulmak mümkün değil ama normalde 3-4 günde geçecek olan şey daha kısa sürede geçiyor. Bu ürün de devam etmek istediğim ürünlerden bir tanesi oldu. 

Tek şikayetim orjinal boylarının boyutlarının çok küçük olması. İki ürünün de orjinal boyları 30 ml :( Şu an cilt temizliği için kullandığım ürünler biter bitmez Bioderma`nın diğer ürünlerine başlayacağım. Bakalım sonuca göre uzun vadede ne kullanacağıma karar verip ona göre alışveriş yapacağım. :) Denemek için sabırsızlanıyorum.



2 Haziran 2012

Max Factor // Lipfinity Kalıcı Ruj

Max Factor`ün kalıcı ruj statüsündeki bu ürünü uzun zamandır aklımda. Cosmetica`da güzel bir indirimde denk gelince alıp denemek istedim. 


Bu ürün uzun süre kalıcılık vaad ediyor ve 2 kısımdan oluşuyor. İlk adım renklendirme ve kalıcı olan kısım, 2. adım ise sadece parlak ve ıslak bir görüntü veriyor. Tek tek kullanırsanız da kalıcı , mat bir ruj ve renksiz bir parlatıcı olarak kullanabilirsiniz. 


1. adımı uyguladıktan sonra 30-40 saniye dudaklarınızı birbirine değdirmeden bekliyorsunuz ve ruj sabitleniyor. Sabitlendikten sonra silmekle çıkmıyor, makyaj temizleyici ile silmeniz gerekiyor. O yüzden fırçaya çok fazla ruj almadan ve fazla oyalanmadan sürmekte fayda var. 
2. adımda ise parlaklık ve hafif simli bir görüntü ilave edebilirsiniz ama bu adımı arada bir tazelemek gerekiyor. 2. kısım kalıcı bir yapıda değil.

Dolayısı ile parlatıcı olan 2. kat hemen siliniyor ama 1. kat aynen duruyor ve birkaç saat rengini koruyor. Fakat bir süre sonra pul pul soyulmaya başlıyor ve hoş bir görüntü oluşturmuyor maalesef. Böyle bir eksisi olmasaydı çok daha severek kullanacağım bir ürün olurdu.



Benim aldığım renk 510 numara. Resimde gözüktüğünden daha pembe. Diğer renk seçenekleri de şu şöyle;

Fiyatı 36-40 TL arasında fakat Cosmetica`nın web sitesinden %50 indirimli aldım. Cosmetica benim favorilerimden, daha önce internet sitesinden alışveriş yapmamıştım zaten ürün çeşitleri de birazcık kısıtlı internet sitelerinde. Fakat bu üründe sadece internette kampanya vardı. Benimde bildiğim bir isim olunca tereddüt etmeden aldım. Kargo 2 gün içerisinde sorunsuz ulaştı. 

Yeni aldıklarımı hemen bloga yazmak yerine, bir süre deneyip kullandıktan sonra yazmayı tercih ediyorum fakat aldığım şeyleri ve indirim haberlerini facebook ve twitter hesaplarımdan hemen paylaşıyorum. Buralardan takip etmek isterseniz beklerim.


1 Haziran 2012

PARİS YEMEK: LEON DE BRUXELLES

Gitmeden önce adını bir çok yerde okuduğum ve popüler restoranlardan birisi olduğunu düşündüğüm Leon De Bruxelles`den bahsetmek istiyorum. Biz Champs Elyees`daki şubesine gittik.

"Paris`te ne yenir" diye arama yaparsanız, bir çok yerden "midye" cevabına ulaşıyorsunuz. Burası da midye yiyebileceğiniz adreslerden bir tanesi olarak verilmişti.

Mekan oldukça rahat, ne çok salaş ne de kasılacak kadar abartılı. Fiyatları da yüksek sayılmaz. Hatta bir Mc Donalt`s menüsünün 8-9€ olduğunu düşünürseniz uygun bile sayılabilir.


Biz Special olan midyesini denedik, kocaman bir tencere içinde, kendi özel sosu ve yanında pataesi ile birlikte geldi. Ben bir midyenin her çeşidini seviyorum, o yüzden bunu da fena bulmadım. Fakat menülerinde farklı midye alternatifleri de vardı. Special olanın çok özel bir tadı yok, o yüzden diğer çeşitlerini denemenizi tavsiye ederim.