28 Aralık 2012

PUDRA: Clinique Superbalanced 05 Natural



Clinique Superbalanced powder makeup SPF15 / 05 Natural


Bu mineral pudrayı alalı çok uzun zaman oldu ama eskisini bitirip başlayamamıştım bir türlü. Sonunda fırsat buldum, 3 haftadır kullanmaya başladım.


Standart pudralara göre büyük bir ambalajı var, içinden böyle bir fırça çıkıyor ve kapağında gayet kullanışlı büyük bir aynası var.


Alttaki pudrayı üste çıkarıp kullanmak için kapağını çevirmek gerekiyor. Bu durum gayet elverişli, çok az çevirdiğinizde 1-2 kullanımdan sonra üst yüzeyde hiç pudra kalmıyor.


Fırçası antibakteriyel ama çok kullanışlı bir fırça değil. Pudra için şekli de uygun değil ama yanınızda taşımak için pratik. 


Yapısı oldukça hafif, çok doğal duruyor. Matlaştırmasını ve makyajı sabitlemesini beğeniyorum. Daha önce kullandığım The Body Shop pudraya kıyasla; fondötenin üzerinde ağırlık yapmıyor. Bu durum, fondöten üzerine kullanacaksanız artı bir özellik ama sadece nemlendirici üzerine kullanacaksanız, ve hafif de olsa bir kapatıcılık bekliyorsanız eksi bir özellik.

Tüm cilt tiplerine uygun ve Spf 15 koruması da var. 18 gram, oldukça uzun süre kullanılacak bir ürün. Ben Boyner`den 102 liraya almıştım ama kampanya ve indirimleri takip etmek lazım. 

Fondöten üzerinde severek kullandığım ve bitene kadar değiştirmeyeceğim bir ürün oldu. İçeriği de bu şekilde.

18 Aralık 2012

Akneden şikayetçi olanlara yeni ürün: BIODERMA SEBIUM GLOBAL

Bioderma`nın yeni bir ürün çıkardığını duyunca cidden çok heyecanlandım. Çünkü bu ürün "Aknelerde %84 oranında azalma" vaad ediyor. 


Gördüğünüz gibi tanıtım kağıdında "Akneye sebep olan bütün biyolojik süreçler üzerinde etkili" yazıyor. Daha önce bölgesel olarak uygulayıp, sonucundan memnun kaldığım Sebium Al krem vardı fakat bu ürün çok daha etkili gibi duruyor.


Kremin yapısı gayet güzel, belli belirsiz hoş bir kokusu var, rahatça emiliyor ve en sevdiğim yanı Al gibi yakmaması. 


Kremler cildimi yaktığımda, "işe yarıyor işte" diye düşünsem de tahammül etmekte zorlanıyorum bazen, bu kremi o yüzden daha çok sevdim.


Henüz düzenli kullanmaya başlayamadım ama 1 tüp bittikten sonra daha ayrıntılı yazacağım etkilerini. Ürün diğerleri gibi 30 ml ve kullanım süresi 9 ay. Bioderma`nın bir çok ürününden çok memnunuz, o yüzden bu üründen de ümitliyim :)

BIODERMA // SEBIUM GLOBAL

Bioderma`nın yeni bir ürün çıkardığını duyunca cidden çok heyecanlandım. Çünkü bu ürün "Aknelerde %84 oranında azalma" vaad ediyor. 


Gördüğünüz gibi tanıtım kağıdında "Akneye sebep olan bütün biyolojik süreçler üzerinde etkili" yazıyor. Daha önce bölgesel olarak uygulayıp, sonucundan memnun kaldığım Sebium Al krem vardı fakat bu ürün çok daha etkili gibi duruyor.


Kremin yapısı gayet güzel, belli belirsiz hoş bir kokusu var, rahatça emiliyor ve en sevdiğim yanı Al gibi yakmaması. 


Kremler cildimi yaktığımda, "işe yarıyor işte" diye düşünsem de tahammül etmekte zorlanıyorum bazen, bu kremi o yüzden daha çok sevdim.


Henüz düzenli kullanmaya başlayamadım ama 1 tüp bittikten sonra daha ayrıntılı yazacağım etkilerini. Ürün diğerleri gibi 30 ml ve kullanım süresi 9 ay. Bioderma`nın bir çok ürününden çok memnunuz, o yüzden bu üründen de ümitliyim :)

16 Aralık 2012

Lila Kutu Aralık

Aralık Lila Kutusu da dolu dolu geldi, elime aldığımda oldukça ağırdı. Kutunun üzerine böyle bir desen yapmışlar, çok hoş olmuş. Bu kutuları atmaya kıyamıyorum zaten.


En beğendiklerim ile başlıyorum. Bioderma Sebium Foaming Gel ve Nail Trick asetonsuz oje. Özellikle bu ojeyi merak ediyordum, rengi de kullanabileceğim gibi, o yüzden sevdim.


Aubrey Organics; %100 doğal, SLS, paraben ve petrokimyasal içermeyen şampuan ve saç kremi.


LaNaturel; %100 doğal, alüminyum içermeyen terleme önleyici sprey.


BioNesia; argan ve zeytinyağlı el ve vücut kremi. Activar; lekelerin açılmasına yardımcı maske. Palmers; yüz kremi. AveSeena; China Doll gece kremi ve Oxyload; oksijen kremi. Bunların içinden de arganlı kremi severek kullanacağım, China Doll`un da methini duymuştum.


Roberto Cavalli EDP testerı; (benim için çok ağır bir koku) ve bir de kendinden macunlu diş fırçası. Pratik bir ürün olmuş, seyahatlerde rahatlıkla kullanılır. Bir de erkek parfüm testeri vardı ama onu sevdiceğim almış hemen :)


Ürünlerin ayrıntıları ve fiyatları da bu şekilde. Dün akşam üstü elime geçti kutum, sonra ben de kendime ufak tefek şeyler alınca, elimde bir sürü güzel şeyle (ama çok az para harcamış olarak) eve dönmemin haklı gururunu yaşadım :)


Benim aldıklarım da bunlar; kitap arası koleksiyonum var, o yüzden her beğendiğimi alıyorum sanırım. Şu minik magnetli olanlara da bayıldım. Watsons`dan da Rimmel ojelelerden aldım. 2. oje de %50 indirim vardı ve "metal rush" adı altında yeni ojeler var. Make Up For Ever ruju da Sephora`nın Lucky Friday oyunundan kazanmıştım. Dün onu da aldım, kırmızı güzel bir rujum yok diye düşünüyordum tam. Çok kırmızı ve kalıcı :) Kullanır mıyım bilemiyorum.

15 Aralık 2012

Clinique // Anti Blemish Fondöten

Hiç fondöten ihtiyacım yokken, sırf meraktan almıştım bu fondöteni ama hiç pişman olmadım. Diğerlerini bıraktım, bu aralar hep bunu kullanıyorum ve bitene kadar da devam.


Anti-blemish serisi, kızarıklık sivilce gibi sorunlu cilt tipleri için bildiğiniz gibi. Bu da serinin fondöteni. "Sivilce ve kızarıklıkların giderilmesinde yardımcı olur, yenilerinin oluşumunu engeller" diyor Clinique bu ürün için.

14 Aralık 2012

Son Zamanlarda En Sevdiklerim

Bu aralar bu ürünlerle çok mesudum, elim sürekli onlara gidiyor. O yüzden hepsinden kısa kısa aynı postta bahsetmek istedim.

Clinique Even Better Eyes:  O kadar çok konuşulan, tanıtımı yapılan üründe varmış bi keramet gerçekten :) Başta şunu söylemem lazım; belirgin bir göz altı şikayetim yok. Sadece bakım ve nemlendirme için göz altı kremi kullanıyorum. Even Better Eyes`a geçmeden önce de Clinique kullanıyordum ama bu seri cidden daha iyi hissettiriyor. Çok küçük, çok pahalı vs demiştim ama uzun süre gidecek ürün belli. Sürdükten sonra kadifemsi bir yumuşaklık bırakıyor ve sürerken yaşattığı his çok güzel :) Özetle bende bu ürünü çok beğenenlerden oldum.

Mac You Are Perfect Already: Geçenlerde Elca Store`dan aldım diye bahsettiğim ruj. Alırken denememiştim ama dudağıma sürdükten sonra çok hoşuma gitti. Bu güne kadar nude diye kullandığım rujların hepsinden daha güzel çıktı. 

Burt`s Bees Lipstick: Bu markanın ürünleri de oldukça pahalı oluyor bildiğiniz gibi, henüz başka bir ürününü alıp denemiş değilim ama narlı dudak balmını çok sevdim. Ürünün üzerinde %100 doğal yazdığı için özellikle aldım. Çünkü gün içinde ruj ya da parlatıcı tazeleme adetim yok ama özellikle kışın çok sık lipsitck kullanıyorum. Montumun cebinde taşıyorum, gece yatarken sabah kalkınca vs vs. Hal böyle olunca yediğime içtiğime çok fazla karışıyor ve direk mideye :) Bu yüzden bulabildiğim en doğalını alayım dedim. 3 çeşidi var Burt`s Bees`lerin. Diğer 2 tanesi nane aromalı olduğu için terci etmedim. Narlı olanda belli belirsiz, hoş bir koku var ve çok azıcık renk veriyor. 

Clinique Anti-Blemish Fondoten: Ayrıntılı bir post yazacağım bu fondötenle ilgili ama özetle mat, yağsız ve çok hoş duran bir fondöten. Son zamanlarda kullandıklarım içinde en sevdiğim oldu. Demirbaşlarımdan birisi olacak sanırım

Ben bu ürünlerin hepsine kefilim :) Son zamanlarda elimden düşmüyorlar. Sizin ısrarla tavsiye edeceğiniz ürünler var mı?

13 Aralık 2012

Maybelline // Dream Fresh BB Krem

Çok fazla BB krem meraklısı değilim aslında ama geçenlerde yine bir dergide, ballandıra ballandıra sayfalarca bb krem yazmışlardı, yine gaza geldim ve Maybelline`in fiyatını da çok uygun görünce denemek istedim. Genelde Maybelline`in ürünleri fiyatlarına oranla daha iyi performans veriyorlar. BB kremini de sevdim.


Üzerinde "8 in 1" yazıyor, birazcık abartmışlar tabii :) Vaad ettiği 8 etki;
- doğal ışıltı kazandırır: evet, hoş bir ışıltı veriyor.
- Cilt tonuna uyum sağlar: evet, bu açıdan da bir sorun yok.
- SPF 30: 30 faktör koruma da gayet güzel, 10-15 faktör olanlar çok yetersiz bence
- Gün boyu nemlendirir: Nemlendirme özelliği de fena değil, belki gün boyu değil ama yine de güzel.


- Cilt kusurlarını kapatır: Hayır, kapatıcılığı çok az.
- Yağ içermez: Evet.
- Gözle Görülür bir pürüzsüzlük sağlar: Hayır, bence abartılı bir ifade olmuş.
- Taze bir görünüm sağlar; kısmen 


Yapısı bir çok bb kreme göre daha sıvı, oldukça akışkan bir yapıda. Uygularken kolaylık sağlıyor ve ağırlık hissi yaratmıyor yüzümde.


Kapatıcılığı oldukça az ama renk tonlarını eşitliyor bir miktar. Bunun dışında mat bir bitişi var. Zaten yağ da içermediğinden dolayı parlama yapmıyor yüzde. 4 renk seçeneği olması da gayet güzel. Benim aldığım renk "light" en açığın bir koyusuydu. 30 ml amlajda 19 tl ama indirimde 14 tl`ye aldım. İçeriğinde paraben de bulunmuyor bu arada. 

Özetle; yağsız, hafif yapılı ve kapatıcılığı ön planda olmayan bir bb krem istiyorsanız güzel bir seçenek. Ben de bu aralar fondötenin altına kullanıyorum. Fondötenimin güneş koruması yok, Maybelline`in hem güneş korumasından hem de nemlendirmesinden faydalanıyorum. Fondotenin kapatıcılığını da birazcık arttırmış oluyorum.

Bu kremi oldukça beğendim ama aklım bir de Garnier`in yeni çıkan bb kreminde kaldı, uygun bir fiyata görürsem onu da deneyeceğim.

12 Aralık 2012

TWITTER İNSANLARI

Başlarda ben de Twitter`a pek bir anlam verememişim. Karakter sınırlaması falan, ne gerek var böyle şeylere demiştim ama hem telefonumun, hem de bilgisayarımın sık kullanılanlar listesinde en başa oturması fazla zaman almadı. 

Geçenlerde babam sordu nasıl diye, kendisi bu tarz şeylerle ne çok ilgili ne de çok ilgisiz bir insan. Anlatmaya çalışırken saçma bir tanım çıktı ortaya, büyük ihtimalle benim anlatamama yeteneğimden ama demem o ki, başta anlamsız gelse de alışınca onsuz olmuyor. Twitter`ı seviyorum ben, daha doğrusu blogunu takip ettiğim kızın ya da sevdiğim bir ünlünün günlük hayatta nasıl bir insan olduğunu, ne aldığını, neyi nasıl söylediğini takip etmek hoşuma gidiyor. Hızlı, kısa ama öz bir site olması da ayrı bir cazibe tabii, mesela artık facebook o kadar sıkıcı geliyor ki bana.  

Bana göre bir kaç çeşit Twitter insanı var;


Twitter`ı şikayet yeri sananlarla başlayalım mesela, hocaya edemediği küfrü, devlet dairesinde kafa tutamadığı memuru, laf anlamayan sevgilisini twitter`a havale edenler, trafikten şikayet edenler, içimde kalacağına tweet atarım diyenler (ki ben de çoğu zaman yapıyorum) o kadar çok ki.

Yüksekten uçanlarla devam edelim; bazı tipler var ki, sadece havalı şeyleri paylaşıyorlar ve sürekli insanın canını çektiriyorlar :) Yemekler, içkiler, pahalı pahalı oyuncaklar, hep en mutlu anlar. Yani evet insan her şeyi sosyal medyaya yazmaz ama her mutlu olduğun anı yazıyorsun da, başına hiç mi can sıkıcı bir şey gelmiyor kardeşim :) sinir bozucu grup işte :)


Bir de ikisi arasında olan bir grup var ki, işte onlar favorim. Sabahın 6`sında "Günaydııııııın :))" gibi mesajlar atıyorlar mesela. Ya da "saatlerdir çalışıyorum, off pofff" yerine "zombiye bağladım :))" diye mutlu mutlu yaklaşanlar var olaya. İşte onlar benim de enerjimi arttırıyorlar, içimi açıyorlar. Seviyorum bu insanları takip etmeyi. Ve kısa bir süre sonra iş hayatının acımasız kollarına kendimi bıraktığımda, böyle tweetler atabilme gücünü istiyorum kendime :))

Böyle işte, bazen bloguna yazdıklarından çok twittera yazdıklarını takip etmeyi sevdiğim insanlar var, kendime çok benzettiğim, yakın bulduğum insanlar, bir sorum olduğumda hemen cevap alabileceğim insanlar,   bir konuya çok farklı bakmamı sağlayan insanlar, yazdıklarına gülümsediğim insanlar, kendini beğenmişliğine güldüğüm insanlar... 

Bu arada twitter adresim :)  https://twitter.com/ModaMasallari

Eeee siz ne dersiniz ? Var mı sizde de benzer durumlar ??

9 Aralık 2012

ALIŞVERİŞ: Graits, Cosmetica ve Rareblossom

Bu hafta kozmetik adına bu ürünleri aldım ve inanılmaz mutlu oldum. "Artık almamam lazım" söylemlerim yerini "amaaaan, canın ne istiyorsa al" söylemlerine bırakmaya başladı. Kasmayınca daha iyi oluyor sanki. Gördüklerinizin hepsi çok uygun bir fiyata mal oldu. 


Pamuklardan başlayalım isterseniz :) Fiyatı cidden çok uygundu ve deli gibi disk pamuk bitiriyorum. İpek`in pamuklarını bazen beğeniyorum, bazen beğenmiyorum ama idare ediyor. 100`lü paket 1.90 tl/Cosmetica`da


Gratis`in burun bantlarından ilk defa deneyeceğim. Normalde Nivea kullanıyorum, bir şikayetim de yoktu ama bunu da denemek istedim çünkü fiyatı Nivea`ya göre çok çok uygun. 3.90 tl/Gratis`de 

Essence`in 103 numaralı ojesini aldım, daha önce bloglarda görüp beğenmiştim diye hatırlıyorum. Simli ojeleri bazen çok fazla buluyorum, bazen hoşuma gidiyor ama yüzük parmaklarımda denemek istiyorum. 2.50 tl/Gratis`de


Vee yine bir BB krem :) İndirime girdiğini görünce dayanamadım, beğenilen bir ürün olduğunu duyuyordum. Alırken denedim, benim de hoşuma gitti. Yağsız, mat bir yapısı var. 4 renk seçeneği vardı, ben en açığın bir koyusunu aldım ama henüz paketini açıp, yüzümde denemedim. Sadece paketi çok küçük geldi gözüme, içi boşalmış, kullanılmış gibi geldi hatta bana ama paketin ağzındaki koruma bandı duruyordu. Ürün 30 ml, 13,90 tl/Cosmetica`da (Gratis`de de 14.90`dı)


Gelelim asıl ganimetlerime. Bildiğiniz gibi Rareblossom satışına son verdi. Zaten %60 indirimi duyduğumda hemen aklıma gelmişti. Neyse, kimleri "beğensem de gerisi gelmeyecek" diye düşünüp almak istemedi ama bence bu kadar düşük fiyata sunuluyorken kaçırmak olmazdı. Daha çok şey alma niyetim vardı ama ancak bu kadarı denk geldi, istediğim ürünlerin çoğu da tükenmişti zaten. Kullanım süreleri kısa olmasa stoklayacaktım hatta, çünkü ürünlerin içeriği tamamen doğal.

Kıvamlı bebek yağı aldım. Gördüğünüz gibi, cam bir kavanozda vazelin kıvamında bir ürün. El kremi, vücut kremi, ayak kremi yerine kullanılabilecek bir ürün.  


Rareblossom tırnak bakım jeli aldım bir de. Bir sefer denedim ve hoşuma gitti. 7ml`lik küçük bir ürün olması dışında güzel. Rareblossom`dan aldığım 2 ürün 25 tl`ye aldım.

Benim geçen haftanın ganimetleri böyle işteee, siz de ne var ne yok ?  

5 Aralık 2012

KARŞILAŞTIRMA: Yüz Yıkama Jelleri

Çoğumuzun evindeki gereksiz stok durumu malum. Ne kadar istemesem de bende de oluyor. Geçenlerde fark ettim ki evde 5 adet yarım yarım yüz yıkama jeli var. Bir de daha açılmamış olanlar da var :)

Madem bu kadar birikmişler bir karşılaştırma yazısını hak ettiler bence...


1. DCL wash-off cleansing lotion: Bu ürünü alalı oldukça uzun zaman olmuştu. Serinin diğer ürünleri ile birlikte 6-7 ay kadar düzenli şekilde kullanınca etkisini hissetmiştim. Cildim daha güzel daha sağlıklı gözüküyordu ve sivilce lekelerini de bir miktar azalttığını hissettim. Bir süre sonra insan değişiklik arıyor tabii ki... Fiyatı 90-100 lira civarında ve uzun süre kullanıyor.

2. DDF Salicylic Wash: Çok şeyler ümid ederek aldığım bir üründü ama maalesef hiç sevmedim. Bende mi işe yaramadı bilmiyorum ama yine set halinde aldığım bir üründü. 2 ay kadar kullandıktan sonra yarıda bıraktım. Fiyatı 100 lira civarındaydı.

3. Bioderma Sebium Gel: Akneli ve yağlı ciltler için ola bir ürün bildiğiniz gibi. Genelde Bioderma ürünlerinin hepsinden çok memnun kalmış olmama rağmen, bu jel benim için yetersiz kaldı. Oldukça hafif bir yıkama jeli, yazın kullanıyordum ama istediğim gibi engellemiyordu yağlanmayı. Belki kışın kullanmak için daha uygun bir ürün olabilir. Fiyatı 50 lira civarında ama bildiğiniz gibi +1 bedavalı oluyor çoğunlukla. Miktarı diğerlerine oranla daha fazla gözükse de kullanım süresi çok farklı değil.  

4. Clinique Anti-Blemish: İlk 3 ürün jel şeklindeydi ama bu ürün köpük formunda. İlk başta köpük olayına sıcak bakmasam da, alıştıktan sonra çok sevdim. Artık jel şeklinde olanları kullanmak gelmiyor içimden. Anti-blemish serisi cildimdeki yağlanmayı ciddi şekilde azalttı. Toniği ile birlikte çok severek kullandığım bir seri oldu. Hem güzel temizliyor, hem yağlanmayı engelliyor hem de kurutma yapmıyordu. Fiyatı 70 lira civarında ama diğer ürünlerden bira daha hızlı bitiyor sanki. Belki de günde 2 sefer düzenli kullandığım için bana öyle geldi.

5. Dermoskin Facial Cleansin Foam: Bu ürün de yine köpük formunda, son günlerde sevdiğim ürünlerden. Bu ürünün yağlanmayı azaltmak gibi bir etkisi yok, diğer 4 ürün karma ve yağlı ciltler içindi fakat bu ürün tüm cilt tipleri için, nemlendirici etkili bir temizleyici. İçinde argan yağı olmasını ve parabensiz olmasını çok beğendim. Fazla yağlandırmadan, hassas şekilde temizliyor ve hafifçe nemlendiriyor. Fiyatı 30 lira. 

Bugünlerde bendeki yüz yıkama jelleri bu şekilde işte. Clinique ve Dermoskin ile uzun süre devam etmeyi düşünüyorum.  

3 Aralık 2012

Dermoskin // Yüz Yıkama Köpüğü

"Uygun fiyatlı üründen fazla hayır gelmez" yanılgısına arada düştüğümü itiraf etmeliyim. Ya da popüler olan markalara daha çok güvenme durumu da olabilir ama bu ürün beni fena halde yanılttı. Dermoskin yüz temizleme köpüğünü dermatolog tavsiye etmişti bana. Doktor tavsiyesi olsa da ben pek güvenemeyip almamaya karar vermiştim ama eczacı da tavsiye edince, denemekten zarar gelmez dedim. 


İyi ki denemişim diyorum şu aralar. Dermatolog reklam kağıdı gibi bir kağıt üzerinde işaretleyip verince pek sıcak bakmamıştım, üstüne bir de ürün ile ilgili "anti-aging" ibaresini görünce iyice soğumuştum. Clinique anti-blemish serisinin köpük temizleyicisini kullanıyorum uzun süredir, onu da bir kenara atmak istememiştim ama daha sonra denemeye karar verdim dediğim gibi. 


Kutunun üzerinde kocaman "paraben free" yazısı gönlümü aldı ilk önce :) Bu ürünün temel özelliği, nemlendirici etkisi olması. Gerçekten de cildimi güzel temizledi ve hafif şekilde nemlendirdi. İçerisinde argan yağı ve panthenol mevcut. Argan yağı hoşuma gitti özellikle, çünkü bu tarz doğal yağları kullanmayı çok istesem de onlara ayrıca vakit ayırıp kullanamıyorum. Bu şekilde her gün kullandığım ürünlerin içerisinde olması daha çok hoşuma gidiyor. Ürünün tanıtım kartında yazdığı gibi "anti-aging" bir özelliği yazmıyor ambalajında, sanırım argan yağından dolayı öyle bir not düşmüşlerdi daha önce baktığım tanıtım kağıdına.


Ürün 200 ml, büyük bir amlajı var, köpük şeklinde ve 29,50 tl. 200 ml için oldukça uygun bir fiyat. Yazının başında da dediğim gibi başta pek hayır gelmez diye düşünmüştüm ama yanılttı beni. Köpük formunda olan yüz yıkama ürünlerini ben çok seviyorum. Artık jel ürün kullanmak istemiyorum neredeyse. Alışan herkes böyle düşünüyor sanırım. 

Bu ürünü çok sevdim, herkesin kullanabileceği bir ürün ama şöyle bir ayrıntı var;

*Benim normalde yağlı bir cildim olduğu için, yağ dengeleyici ürünler tercih ederim ama bu sıralar 1-2 tane krem kullanıyorum ve onlar da cildimi kurutuyor birazcık. O yüzden daha hassas, ve nemlendiricili bir temizleyici daha iyi oldu. Öbür türlü cildim daha da kuruyacaktı. Yani yağlı bir cildiniz var ama benzer sebeplerden dolayı hassas bir ürün tercih edecekseniz,

* Ya da cildiniz yağlı olsa da kışın daha hafif ve kurutma yapmayacak ürünler tercih edecekseniz, bu ürünü deneyebilirsiniz. Dediğim gibi bu ürünün özelliği nemlendirici olması. 

* Normal ve kuru cilt tipleri için zaten sorun yok, onlar için gayet uygun bir ürün.

İçeriği de bu şekilde; 


Bu ürün benim için çok iyi oldu. Parabensiz oluşu, argan yağı, fiyatının uygun oluşu, doktorun tavsiye etmesi vs. derken oldukça güzel bir ürünle tanışmış oldum. Başka ürünlerini de denemek isterim artık. Ürün eczanelerde ve online sitelerde mevcut.

Bir de, benim cildim yağlı olduğu için bu tarz ürünlere hiç bakmazdım ama mevsim değişikliklerine göre ya da özel durumlara göre bu tarz ürünlerden de başarılı sonuçlar alabileceğimi öğrenmiş oldum. Şimdi kullandığım kremler bittikten sonra da yağlı ciltler için olan temizleme köpüğüm ile bu köpüğü kombine ederek kullanmayı düşünüyorum.

Bu ürünü ya da markanın diğer ürünlerini kullananlarınız var mı? Ben ilk fırsatta diğer ürünlerini de deneyeceğim :)

Bir de şu an elimde 5 şişe yarım yüz yıkama jelim var :) Onların karşılaştırmasını yapacağım bir yazı var yarın.

30 Kasım 2012

Alışveriş // Elca Store

ELCA Store yani Estee Lauder Company Store, genelde blog meraklılarının bildikleri bir adres. İstanbul`da yaşan bir sürü kişi bilmiyor mesela :) Bilenleriniz vardır, bilmeyenler için; Clinique. Mac, Bobbi Brown ve aynı şirkete bağlı olan bir kaç markanın bazı ürünlerini uygun fiyata bulabileceğiniz bir adres.


Diğer bloglarda görünce ben de çok merak etmiştim ve ilk fırsatta gidilecek yerler listesine eklemiştim. Nihayet fırsat buldum. Önce aldıklarımı bir göstereyim sonra da mağazadan bahsedelim.


Aslında çok fazla bir şey bulma düşüncesi ile gitmemiştim ama umduğumdan daha güzel şeylere denk geldim. 



Bol miktarda Clinique ürünü vardı. Uzun zamandır denemek istediğim anti blemish fondteni aldım. 50tl`ye. Mesela Even Better fondoten, even Better göz kremi de vardı 50 lt. Chubby stickler 39 tl, tonikler, yüz yıkama jelleri vs. Bir sürü temel Clinique ürününü neredeyse yarı fiyatına bulmak mümkün.


Mac ürünü çok fazla yoktu ama yine de çok uygun fiyata buldum bunları. Nude renkli hoş bir ruj 17 tl. (Bu arada bu gün hava o kadar kapalı ki, fotoğrafın renkleri olduğu gibi çıkmıyor malesef) 


Ten rengine yakın bir renkte oje 10tl. Ojelerin hepsi alınabilecek, güzel renklerdi bu arada.


Fotoğrafta hiç belli olmasa da pamuk şeker renginde bir gloss 12 tl.


Mac`in oldukça eski koleksiyonlarından bir gloss daha 12 tl.


Çok hafif pembe bir parlatıcı. Mac`ten alınabilecek bunların dışında çok fazla şey yoktu açıkçası. fondoten, pudra gibi temel ürünleri bulmanız mümkün değil zaten. Ama gördüğünüz gibi aralarından her zaman kullanılabilecek hoş ürünler çıkıyor. 

Mağazada en çok Bobbi Brown ve Clinique ürünleri gözüme çarptı. Bobbi Brown`ların fiyatları biraz daha yüksek bildiğiniz gibi. Tüm ürünleri 45tl ve üzerindeydi sanırım. Clinique`te ise durum daha avantajlı. Gayet popüler olan cilt bakım ürünlerini tam olarak yarı fiyatına gördüm. Yani sadece makyaj malzemesi değil, temel cilt bakım ürünlerinizin bir kısmını bu şekilde tamamlayabilirsiniz. Cidden çok avantajlı. Bir miktar parfüm, ve yine bu şirkete ait bir kaç markanın cilt bakın ürünleri, Bobbi Brown fırçalar da gördüklerim arasındaydı. Ürün çeşitliliği hangi sıklıkta değişiyor onu bilemiyorum ama.

Bunun dışında eklemek istediğim bir nokta; mağazada çok fazla yardım beklememeniz gerektiği. Yani bir Mac mağazasına girdiğinizde alabileceğiniz danışmanlığı ve bilgiyi beklemeyin. 

Mağazaya ulaşım Taksim`den gayet basit. Meydandan metroya bindiğinizde "İtü/Ayazağa" yönüne giden metroya binip, o durakta iniyorsunuz. 20dk falan sürüyor. "Plazalar" çıkışından çıktığınızda hemen bu binayı görüyorsunuz.

"Sun Plaza" mağazanın bulunduğu binanın adı. Dışarıdan mağazayı görmeniz ya da elinizi kolunuz sallaya sallaya girmeniz mümkün değil tabii ki :) Danışmaya söylediğinizde sizi yönlendiriyorlar. 

Bir de nakit ile alışveriş yapılamıyor, sadece kredi kartı kullanılıyor. İlk alışverişiniz ise hemen size bir üyelik kartı oluşturuyorlar ve sorunsuz şekilde alışveriş yapabiliyorsunuz.

Ben burayı çok sevdim. Her dakika uğranacak bir mekan olmasa da, arada bir gidilip toplu alışveriş yapılabilecek bir yer. Yolunuzu düşürün siz de mutlaka :)
Aklınıza takılan bir şey olursa sorabilirsiniz.