31 Mayıs 2013

Bugün İlk Defa 1 Umut

Bugün ilk defa 1 umut var içimde,

Hani o renkli bloglarımız var ya, o twitter hesapları hep güzel şeyleri yazdığımız, dışarıdan okuyunca herkesin hayatını parlak gösteren... Hah işte bugün çok işler başardı o hesaplar... İş yerinde ancak öğleden sonra twitter`a bakmaya fırsat bulabildim ve girdiğim andan beri ayıramıyorum gözlerimi. 

Yazılanlar, fotoğraflar, yaşananlar... Önce gözlerim doldu, sonra küfür etme isteği falan derken, 1 umut var şimdi içimde... İnsanların twitter`dan tek yürek olmasını görmek muhteşem. Bir yandan yapılan çirkinlikler artıyor, bir yandan direniş...


"Ve cellat uyandı bir gece, dedi tanrım bu ne zor bilmece, öldükçe çoğalıyor adamlar. Ben tükenmekteyim öldürdükçe..."

dipnot: Konu yeşili, ağacı avm`yi çoktan aşmış olsa da;
avm`lerin tarihi yoktur, ruhu yoktur, dünya şehirlerinde en önemli alışveriş mekanları avmler değil, caddeler, sokaklardır. avm`lerde zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız, dışarıya çıkarsınız "ne zaman hava kararmış?" dersiniz, zaman mefhumunuzu yitirirsiniz çünkü avm`lerde pencere yoktur, onlar yaşam alanı değil, sadece ve sadece ticaret alanlarıdır. avm`lerde nefes alamazsınız, para vermeyecekseniz bir yere oturup dinlenemezsiniz. Taksim gibi harika bir yerde, İstiklal`in ara sokaklarında dolaşarak alışveriş yapmak, pasajları keşfetmek, nefes almak, o tramvayın sesini duymak, o kalabalığın içinde yürümek, Şebnem`in "İstiklal Caddesi Kadar" şarkısını hatırlamak varken, o avm`yi kim naapsın???





30 Mayıs 2013

Maybelline // Gel Eyeliner ve Color Tattoo Far

Maybelline gel eyeliner ve color tattoo farlar hemen hemen herkes tarafından çok sevilen ürünlerdi. Ben ancak geçtiğimiz anneler günü indiriminde almaya fırsat buldum.


Maybelline gel eyeliner 02 brown;  Kutusundan 1 adet fırça da çıkan, yumuşak yapılı jel eyeliner. İçinde çok hafif pırıltıları olan koyu kahve rengi.


Sürümü likit eyelinerlara ya da keçe uçlu kalemlere kıyasla daha kolay, fırçası da iş görür nitelikte ama belki birazcık daha ince bir fırça ile daha iyi sonuç verebilir.


Yalnız her kullanımdan sonra fırçayı yıkamayı unutmamak gerekiyor, yoksa bir sonraki kullanımda katılaşmış bir fırça buluyorsunuz. Ben herhangi bir temizleyici kullanmadan, su ile temizliyorum sadece.


Beğendiğim bir ürün oldu, normal satış fiyatı 24TL civarında, indirimsiz hali ile değil belki ama bir sonraki indirimde diğer renklerinden de alabileceğim bir ürün.
.


Maybelline`in favori ürünlerinden biri de Color Tattoo farlar bildiğiniz gibi. Genelde ışıltılı renkleri var ama aradan 1 tane mat renk bulmayı başardım. 


Maybelline Color Tattoo Permanent Taupe 40; Güzel bir bej rengi, bazen çok cansız ölü gibi gösterse de benim sıklıkla kullanmayı tercih ettiğim renklerden. 


Farın yumuşaklığını beğendim, elinizin ısısıyla kremsi bir hale geliyor ve pigmentasyonu da oldukça iyi. Kalıcılığı da hiç fena değil, aynı düzeydeki toz farlara göre oldukça iyi.


Bana göre tek eksisi, az da olsa göz kapağında ağırlık yapması. Yine de bir kaç renk daha almamı önleyecek kadar büyük bir eksi değil. Diğer renklerinin hemen hemen hepsi, bol ışıltılı renkler ama hafif altın ışıltıları olan bir pembe rengi vardı, onu da kestirdim gözüme. Normal satış fiyatı 18TL civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. İndirimde de 11-12 liraya almıştım, bu fiyata göre oldukça iyi performans veren, sevdiğim bir ürün oldu.


Eminim çoğunuzda vardır bu ürünler, ben almakta baya bir geç kaldım :) Siz neler düşünüyorsunuz, genel olarak herkes seviyor sanırım...

25 Mayıs 2013

ALIŞVERİŞ: eczanemizde.com

Birkaç ay öncesine kadar eczanemizde.com`dan sıkça alışveriş yapıyordum. Vitamin alma niyetim olunca, bildiğim ve memnun kaldığım bir site olduğu için yine burasını tercih ettim. Birkaç ay önceki alışverişlerim en geç 2.gün elimde oluyordu, geçen ay annem için Avene güneş kremi almıştık yine eczanemizde.com`dan. 5 gün sonra gelmişti ama fazla sorun yapmadık, olabilir diye düşündük. 

Bu siparişimi Pazartesi günü vermiştim, Cuma günü kargolandı. Alırken "stokta" diye gözüken vitaminin tedarik edilmesini bekledim 4 gün. 

22 Mayıs 2013

SEPHORA // Silikon Yüz Fırçası

Yüz temizleme fırçası arayışım vardı geçen haftalarda. Kozmetik marketlerde satılan 4-5 liralık fırçalara gönlüm, 150-200 liralık profesyonel fırçalara da cebim razı olmadı. Tesadüfen Sephora`da böyle bir ürün buldum.


Görevli yeni geldiğini söyledi, benim de gözüme çarpmamıştı daha önce. Aslında fırça olarak adlandırmak doğru değil sanki. Sephora Face Exfoliating Disc silikon yapıda, yumuşak bir şey.


Üzerinde küçük silikon kılları var, fırçalamaktan ziyade peeling ya da kese etkisi gibi bir his veriyor. Uygun fiyata satılan, klasik yüz fırçalarından daha yumuşak bir hisle temizliyor yüzünüzü.


Kuruması ve temizlenmesi de o fırçalara göre daha kolay oluyor. Başta kullandığınız temizleyici silikon yapının arasına doluyor ve zor temizlenecekmiş gibi gözüküyor ama şiddetli suyun altına tutunca hemen temizleniyor. Ben peelingden ziyade yüz temizleme jeli ile birlikte haftada 2-3 sefer kullanıyorum. Profesyonel fırçalarla karşılaştırılacak bir ürün olmasa da, el ile temizlemeye göre daha kullanışlı bulduğum bir ürün oldu. Fiyatı da 12 Lira civarındaydı.

Yüz fırçaları gerekli mi, profesyonel yüz fırçası almalı mı yoksa sivilceden dolayı lekeye meyilli ciltler için sakıncalı mı gibi sorular var hala aklımda ama bir süre daha profesyonel fırçalardan almayı düşünmüyorum.

*************************************************************************

Edit: Bu yazıyı yazdıktan birkaç ay sonra cebim de, gönlüm de razı gelmiş olacak ki Clarisonic Mia 2 almışım. Uzun süredir onu kullanmaktayım. Bu silikon temizleyiciyi ise makyaj fırçalarımın temizliğinde kullanıyorum. 

20 Mayıs 2013

Bitenler

Eski ürün bitirme hızıma kavuştum bugünlerde. Bu kadar ürün çok kısa sürede bitti sanki... 

15 Mayıs 2013

KOZMETİK: Almıyorum, Evdekileri Bitiriyorum...

 Ben elindeki bir işi bitirmeden yeni bir işe başlamayan, bi kitap bitmeden yenisine el sürmeyen, bi ürün dibini görmeden yenisinin paketini açmaya kıyamayan bir insandım ne zaman bu hale geldim bilmiyorum. Artık 5 tane kitaba başlamış, hepsinin ucundan biraz biraz okuyan, banyoda 3 şampuan 2 duş jelini yarım bekleten, bi ürün bitmeden hatta yarıya bile gelmeden yenisine el atan birisiyim. 

Bu durum ciddi ciddi sinirimi bozmaya başladı artık, sarsılan bütçem bir yana, biten bi ürünün yerine gönül rahatlığı ile yenisini alıp, "ihtiyaçtı, aldım" demenin mutluluğunu yaşamak istiyorum. Hep bir "kozmetik almayacağım artık" sözü dilimde ama gerçekleştirebilene aşk olsun. Bi kere daha şansımı denemek istiyorum ve bu sefer bir de postunu yapayım dedim. Şimdilerde araba ve S4 gibi daha ciddi isteklerim olduğundan, belki bu sefer daha başarılı olabilirim gereksiz ürün almama konusunda :p

Evdeki stoklarımı, bana göre 1-2 tane olması yeterli olan ürünlerimi toparladım, bakalım neler varmış dedim;  


Fondötenler; içlerinden en rahat kullandığım Clinique anti blemish, sürekli onu kullanabilrim aslında, ve bu fotoğrafda gördüğünüzden hariç 1 tane de açılmamışı var :) Hangi sirayla, nasıl olur bilmem ama uzunca bir süre yeni fondöten yoook! 


Pudralar; yine bir türlü bitmeyen ürünler. Minerali var, bronzu var, kapatıcı olanı var derken 4 sene kullansam bitmeyecek kadar pudram var.


Renk ve yapı açısından en sevdiklerim tabii ki Clinique`ler yine. Son damlasına kadar kullanmak niyetindeyim bu iki arkadaşı.


BB kremler; Clinique`in renkli güneş kremini ve CC kremini de bu sınıfa dahil ettim benzer ürünler olduğu için. Bir kaç tane daha BB kremim vardı, naaptım onları hiç hatırlamıyorum. Clinique güneş kremini seviyorum, zaten 3`te 1`i falan kaldı, spf`si olmayan fondötenlerin altına lazım, Garnier`i de seviyorum ama rengi çok açık kalıyor benim için ama bi şekilde sürülecek artık. Clinique CC kremde son gözdem, yine son damlasına kadar bitirme niyetim olan ürünlerden.


Allıklar; en zavkli şeylerden birisi allık almak sanırım :) Üstelik ben çok farklı renklerde allık kullanmayan bir insanım, buna rağmen aldıkça almışım... Bir allığın bitmesi gibi bir şey söz konusu da olmadığına göre... Benefit kitlerinin içinde de 2 tane çok tatlı allık olduğundan, onları da bu gruba dahil ettim.


Coralista biraz aşınmaya başladı, üzerinden yazısı silindi. Kitin içerisinde az miktarlı olduğundan ve her güne rahat rahat kullanılabilecek bir renk olduğundan bitecek diye umut ediyorum. 


Bu da Benefit Hoola bronz allık, maalesef Coralista gibi her güne kullanamıyorum.


Maskaralar; ve son olarak bunlar kaldı. Allık, pudra neyse de, maskaranın 2.sine ne gerek var! İşte hep kampanyalar, indirimler, kofrelerin içinden çıkanlar vs. Sol baştan sayarsak; Lancome daha yeni alındı, Avon hiç açılmadı ama bir süredir bekliyor muhtemelen kurumuştur, Sephora hiç bir şeye benzemiyor atılacak, Clinique tatmin etmedi, Maybeline`i birkaç sefer daha kullanıp atarım 3 ay kadar kullandım zaten, Clinique`i çok sevdim bitmek üzere, Benefiit`de bi an önce kullanılıp bitirilmeli... 

Bunun dışında far, ruj vs gibi makyaj ürünlerinin sayısız olmasında bir sakınca görmüyorum :) O yüzden onları bu posta dahil etmedim. Belki ürünleri bir sıraya koyup o şekilde kullanmalı bilemiyorum. Siz ne sıklıkla alıyorsunuz, bir ben değilim herhalde bu durumda olan :) Özellikle "blogda yazarım" bahanesine sığınanlar var mı aranızda benim gibi merak ediyorum ?? Ve bir de bu post için fotoğraf çekerken "blog satışı yapsam mı acaba ben de?" sorusu vardı aklımda, postu yazarken yapmaya karar verdim. Ne bu ürünlerin ömrü yeter benim onları bitirmeme, ne de ben yeni birşey alamadan durabilirim o süre boyunca ama blog satışı konusunda sizin fikirlerinizi de merak ediyorum ? 

14 Mayıs 2013

Lancome // Tresor in Love Kofre

Set ya da kofre halinde kozmetik alışverişleri istisnasız avantajlı oluyor. Bu güzel kofre de onlardan bir tanesi. Anneme hediye olarak almıştım geçenlerde ama kendim de bayıldım. Hatta aramızda kalsın mor versiyonundan kendime de aldım, dayanmayıp :p


Lancome Tresor in Love EDP 30ml + Doll Eyes mini maskara + Rouge in love mini ruj`dan oluşuyor bu set. Parfümün EDP olması ve yanındakiler cezbetti beni.


Maskarayı çok beğendim, 2 kat sürüşte çok net bir uzama ve hacim verdi benim kirpiklerime, hatta o kadar beğendim ki, evde maskaram yokmuş gibi koşa koşa gidip tam boyunu aldım.


Aslında bu tarz yoğun fırçaları pek sevmiyordum ama bu maskaranın etkisini beğendim. Minik boyu da 2-3 hafta kullanılır diye tahmin ediyorum.


Rujun rengine de bayıldım, hediye olduğu için denemek istemedim ama kendime aldığım settekinin daha fazla fotoğrafı gelir yakında :) Bu arada ben mor versiyonunu aldım kendime, onun içindeki Tresor midnight rose EDP ve ruju daha koyu, bordoya yakın bir renkti ama satış görevlisi benim için rujları değiştirdi :)


Parfüme gelirsek; benim kendim için ağır bulduğum, annemin daha çok sevdiği çiçeksi bir koku. Koku tarifinde çok yeteneksiz olduğumdan orjinal tarifini koyuyorum parfümün:

"Armut ve nektarin meyvelerinin birliğiyle başlar. Ardından parfümün kalbinde, tüm hafifliğiyle taşınacak bir duygu ürpertisi yaratan gül ve yasemin çiçeklerinin armonisi belirir. Nihayet temelde, sedir odunu ve beyaz misk ile hafif bir çekicilik yayan odunsu bir nota."

Ayrıca tresor serisinin kalıcı bir seri olduğunu söylediler, EDP olması da özellikle hoşuma gitti zira 100 küsur lira verilen EDT`ler kalıcılıkta sprey deodorantlarla yarışınca üzülüyorum. Setin fiyatı 89 TL, Boyner, Ykm ve Sevil`de vardı, başka yerlerde de vardır muhtemelen. Rujunun ve rimelinin de sevilerek kullanılacak ürünler olduğu ve parfümün 50ml`lik versiyonun 180TL civarında olduğu düşünülürse gayet avantajlı bir set. 

Bu arada Lancome`un La Vie Est Belle`sine de bayıldım. Hani şu gülen yüz şeklinde tasarlanan ve Julia Roberts`ın reklamında oynadığı parfüm. Elimdekileri bitirir bitirmez ondan alacağım sanırım.



12 Mayıs 2013

CLINIQUE: Even Better Clinical Koyu Leke Serumu

Şu yazımda lekelerden mümkün olduğunca kurtulmak için düzenli olarak kullanmayı planladığım ürünlerden bahsetmiştim. Ürünlerimin hepsini yazıda bahsettiğim gibi aksatmadan kullandım, sadece "daha fazla su tüketmeliyim" maddesine uyamadım maalesef. O yazıyı yazmadan önceki haftalarda Clinique Even Better Clinical Dark Spot`u kullanmaya başlamıştım. Yaklaşık 1,5-2 aydır  düzenli şekilde kullanıyorum ve artık yorumlamanın zamanı geldi sanırım.


Lekelerden kurtulmak pek kolay birşey olmadığından, başta çekimser yaklaşmıştım açıkçası. Çok gözle görülür etki edeceğini düşünmüyordum ama Clinique yine yüzümü kara çıkarmadı. Çok samimi şekilde söylüyorum, Clinique cilt bakımında en güvendiğim, en severek kullandığım marka.


Başta çekimser kalmamın bir nedeni de, ürünün daha çok güneş lekelerine etki ediyor gibi lanse edilmesi oldu. Benim sorunumsa güneş lekeleri, kahve rengi lekeler değil, 6-7 ay önce yaşadığım aşırı sivilce probleminin cildimde bıraktığı kırmızımsı izlerdi. Bu konuyu Clinique`e danıştığımda, sivilce lekeleri için de işe yarayacağını söylediler. 

Dediğim gibi yaklaşık 2 aydır sadece akşamları yatarken, lekeli olan bölgelere sürüyorum bu kremi ve lekelere gözle görülür bir azalma oldu. En güzel örneklemeyi şu şekilde yapabilirim sanırım; bu leke olayı olduktan sonra fondötensiz dışarıya çıkmak istemiyordum. BB kremler tek başına çok yetersiz kalıyordu, hatta kapatıcılığı orta seviyede olan fondötenleri bile tercih etmiyordum. Şimdi sadece BB krem sürerek dışarıya çıkabiliyorum, daha rahat hissediyorum kendimi.

Ben günde 1 kez kullandım ama kremin sabah-akşam kullanılması ve kesin etkisinin 12 hafta sonunda gözlenmesi tavsiye ediliyor. Bu arada kremin sevdiğim yanı, güneş kremi ile desteklendiğinde gündüz de kullanılabilmesi. Normalde leke serumları kesinlikle güneşte kullanılmaz. Bu kremde böyle bir durum yok ama ben sabahları vakit darlığından kullanamıyorum. 
  
Krem oldukça kolay emiliyor, yanma, kaşınma gibi rahatsız edici bir etki yaratmıyor. Clinique klasikliğinde kokusuz bir ürün. Bendeki 30ml`lik ambalaj, içi görünmediği için ne kadar kaldığını anlayamıyorum ama tahminen 1,5-2 ay daha kullanırım diye düşünüyorum. Bu süre içinde bir miktar daha azalma olursa lekelerde ne mutlu bana. Tüm lekelerin yok olması gibi bir durum söz konusu değil ama maalesef :( Kremin vaadi %58

Tek olumsuz yanı fiyatı sanırım, birazcık yüksek ama bu aralar Clinique standlarında  50ml`lik serumun olduğu 2 set görüyorum. Birisinde 4-5 tane seyahat boy ürün (peeling, lip gloss, fondöten vs), birisinde de orjinal boy göz kremi ve leke karşıtı nemlendirici krem var. Setler tek ürüne göre çok avantajlı.

30ml`lik boyu 175TL, 50ml`lik boyu 279 TL, bahsettiğim setlerin fiyatları da 279 TL

*Ürünü deneme fırsatı veren Clinique`e çok teşekkürler.

11 Mayıs 2013

THE BODY SHOP // Duş Jeli ve Vücut Losyonu

Uzun zamandır yazmaya fırsat bulamadığım ürünlerdi. The Body Shop ürünlerini seviyorum ama şu ürünü olmazsa olmazım, hep alırım dediğim bir ürünü olmamıştı şimdiye kadar. Bu iki ürünü de çok sevdim. Şimdiye kadar çok çok beğendiğim 2 duş jeli oldu. Birisi TBS`nin ahududulu frambuazlı duş jeli, diğeri de Yves Rocher`ın organik vanilyasıydı.


Kırmızı meyveli duş jeli, krem, parfüm ne varsa bayılıyorum ben zaten. Bu duş jelinin de kokusunu çok beğeniyorum, duş esnasında her yeri sarıyor, duştan çıktından sonra da çok hafif şekilde olsa da vücudunuzda kaldığını hissedebiliyorsunuz.

Köpürmesi de gayet güzel ama ben kokusunu çok sevdiğimden biraz bol keseden kullanıyorum. Buna rağmen uzun süre gitti.


Kavunlu vücut losyonu da bana ben kendim herşeyim `den hediye gelmişti. Çok severek kullandım. Bunun da yine tatlı meyveli bir kokusu var tahmin edersiniz ama kırmızı meyvelere göre daha hafif bir koku. Yine duş jeli gibi cildinizde hafif şekilde kalıyor kokusu. Losyon olduğu için yoğunluğu fazla değil, oldukça akışkan bir kıvamı var ama vücuda sürmek için oldukça pratik. Daha yoğun kıvamlı vücut kremleri bana fazla geldiği için bu ürün bana gayet yeterliydi. Daha yoğun nemlendirme sevenlere az gelebilir. İkisi de tekrar alınabilir ürünler listesine girdiler. 


7 Mayıs 2013

CLINIQUE // CC Krem Light/02

Siz de benim gibi, "BB krem iyi de bişeyler eksik" diyenlerdenseniz şöyle alalım sizi de... Clinique`den CC krem haberi geldiğinde çok sevinmiş ve şöyle bir post yayınlamıştım...


O postta bahsettiğim gibi CC kremin BB`den temel farkı, hedef noktasının renk eşitleme olması. Bu krem beklentilerimi fazlasıyla karşıladı benim. Açıkçası artık BB kremlere hiç pas vermiyorum, fondötene de elim gitmiyor.

4 Mayıs 2013

VEET: Çift Taraflı Yüz Ağdası

Veet kısa süre önce çıkardı bu ürünü. Bir tarafında sir, bir tarafında da krem olan yüz ağdası. Rafta görür görmez ilgimi çekmişti. 

Normal yüz ağda bantlarının boyutu bana büyük geliyor, canım ne kadar tatlıysa artık bütün bir bandı tek seferde çekemiyorum. Düz bir bandı kullanmak yerine, kuaförlerin yaptığı gibi siri yüz şekli boyunca sürmek daha iyi oluyor.


Kutunun içinden bu 3 parça çıktı. Sir ve krem içeren tüp, ağda bandı, ve ne işe yaradığını anlayamadığım çubuk. Kullanmadan önce pembe tarafını, kaynar suyun içinde 1dk kadar bekletip yumuşatmak gerekiyor. 


Daha sonra da istediğiniz bölgeye sürüp, ağda bandı ile bu ulvi görevi tamamlıyorsunuz. Üzerine de beyaz tüpteki kremini sürüyorsunuz. Fikir güzel ama uygulamada sınıfta kaldı çünkü çok az tüy alıyor. Gereğinden yumuşak mı yapmışlar bilmiyorum, 3 farklı sefer denedim ama kayda değer bir sonuç alamadım maalesef.

Görür görmez merak edip, indirimsiz fiyata almıştım. 25TL idi fiyatı. Bu aralar 18TL`ye düştüğünü gördüm bir kaç kozmetik markette. İşe yarasaydı bir kaç ay kullanabileceğim pratik bir ürün olacaktı ama verdiğim paraya acıdığım ürünlerden oldu maalesef. Benim becerememiş olma ihtimalim de var tabii. Sizlerden deneyenler var mı, memnun kaldınız mı merak ediyorum ??

3 Mayıs 2013

CLINIQUE // Clarifying Pudra 02 Neutral

Geçenlerde Estee Lauder Double Wear fondötenden yazımda bahsettiğim Ykm indiriminden aldığım diğer ürün de Clinique Clarifying Powder`dı. Pudra ihtiyacım olmamasına karşın, %50 indirime ve Clinique`e dayanamadı bu bünye tabii yine.


Normal/yağlı/çok yağlı cilt tipleri için uygun görülen bir pudra. Diğer Clinique ürünleri gibi yağsız bir ürün. Makyaj sabitlemekten ziyade, renk tonunu eşitlemek ve ciltteki yağ dengesini sağlamak için bir ürün. Yani şunu demeye çalışıyorum; ba-yıl-dım... Neden derseniz;

Elimde hali hazırda 2 pudram vardı. Birisi Clinique mineral toz birisi de Sephora sıkıştırılmış pudraydı. Toz pudra çok fazla renk eşitlemesi sağlamıyor (tabii bu noktada iyi bir pudra fırçamın olmaması da etkili) ve kapatıcılığı oldukça az, sadece matlık ve makyaj sabitlemesi sağlıyordu. 

Sephora`nın kompakt pudrası ise, daha iyi kapatıcılık ve renk eşitlemesi sağlasa da, makyajın üzerine sürünce biraz ağır duruyor, gereğinden fazla ten makyajı yapmış gibi bir görüntü veriyordu. 

1 Mayıs 2013

RIMMEL // Apocalips Gloss, Kate Moss Ruj

Rimmel`in geçtiğimiz aylarda bizde de satışa çıkardığı Apocalips glosslar çok tutuldu bildiğiniz gibi. Ben de almıştım ama ancak yazmaya sıra gelmiş nedense... Sanırım doğru renk seçimleri yapamadığım için çok da heyecanla kullanmadığımdan, yazmaya da elim gitmemiş...


Apocalips`lerin renk yoğunluğu gerçekten güzel, diğer glosslardan çok daha canlı ve parlak duruyorlar. Dudağa sürünce renk yoğunlu kesinlikle azalmıyor. Hemen bu kadar popüler olmasına ve almayan kalmamasına şaşırmamak lazım.