14 Ağustos 2018

Bitenler // Ağustos 2018


Uzunca bir aradan sonra bitenler yazısı;

Boş ambalajlar o kadar fazla birikti ki, her daim kullandığım şampuan ve duş jeli gibi büyük boy olanların bir kısmını fotoğraflar için bekletmeden attım bile.

Calvin Klein 2 / ck2 EDT; bu unisex bir koku, ben de seviyorum, eşim de seviyor, o yüzden birlikte kullanıyorduk. Bence ağır olmayan, hoş bir kokusu var. Kalıcılığı da çok kötü değil. Her ikimiz de kullandığımız için özellikle tatile giderken bu küçük boy iyi oluyordu. Bir tane de büyük boyu var şu an elimizde, bitince başka Burberry Brit Rthim`e geri dönerim heralde.

Calvin Klein One Shock EDT; bu siyah şişe erkek versiyonu, bir de beyaz şişesi var kadın versiyonu. Bizim Murat`la çok eskiden birer tane alıp çok beğendiğimiz kokulardı fakat kalıcılıkları çok çok az. Yine de bir fiyatı uyguna denk gelirse nostalji olsun diye alıyoruz arada.

Apivita Pink Clay Maske; bu markanın birkaç maskesini çok severek kullanıyorum ama pembe maskenin bir özelliğini göremedim, aksine çok hafif ve etkisiz geldi bana. Bu markadan sevdiğim asıl maskeleri favori maskelerim yazısında bulabilirsiniz.



Make Up For Ever HD  Fondöten; çok uzun zamandır benimleydi daha fazla bekletmemek adına aralıksız kullanıp bitirdim. Bence risksiz, başarılı bir fondöten ama çok artı bir özelliği yok. Tekrar almayı düşünmem.

Estee Lauder Advanced Night Repair Serum; ben de tam boyu da var, halen onu kullanıyorum. Küçük boyunu seyahatlerde kullanıp bitirmiştim. Her derde deva, harika bir serum olduğunu düşünmüyorum ama sürdükten sonrasında ve sabahları cildimi daha nemli ve yumuşak hissettiriyor. Bir de son zamanlarda bunun altına Cyrene`nin probiyotik jelini kullanmaya başladım. İkisi birleşince sabaha çok güzel bir etki yapıyor. 


Dior Forever Undercover Fondöten; elimde iki adet testerı vardı. Kapatıcılık, kalıcılık anlamında oldukça başarılı buldum, üstelik yapısı da kalın değildi. Elimdeki 578 tane fondöten biterse ve o zamanda kadar da bunun fiyatı maaşıma eşitlenmezse belki bunu alabilirim. 



Nuxe Erkek Duş Jeli; kokusu fena değildi, kofre halinde Murat`a almıştım, severek kullandı.

Loreal Elseve Mucizevi Yağ bakım kremi; geçtiğimiz yıllarda çok severek kullanıyordum, miktarını doğru ayarlayınca saçı yatıştırma konusunda başarılıydı ama uzun zamandır tekrar almıyorum, araya başka ürünler girmiş. 

Sephora Detoxifying Yüz Temizleme Köpüğü; yağlı ve karma ciltler için bir temizleyiciydi aslında arındırması fena değildi, köpük olmasını da sevmiştim ama rengi koyu gri. Sephoraya göre kullanıcıların %82`si köpük formun durulanmasının daha kolay olduğunu söylemiş ama yüzlerini yıkadıktan sonra bir tonik kullanmamışlar herhalde ki pamuğa çıkan simsiyah kalıntıların farkına varamamışlar. Bu yıkama ürününü kullandıktan sonra yüzümde kalan kalıntılarını temizlemek için en az 3 tur falan pamukla silmem ya da üzerinden clarisonicle geçmem gerekiyordu. Çok yorucu geldiği için bitiremedim, çöpe gidiyor. 

Herborist Yüz Temizleme Köpüğü; bunu da çook zaman önce yurtdışında bir Sephora`dan almıştım. Üzerindeki Silky ifadesine tav olmuştu ama cidden fazla ipeksi geldi yani traş köpüğü sürmüşüm gibi bir hissiyat bırakıyordu, cildimin temizlendiğini hissetmiyordum. Kenarda uzunca süre bekletildikten sonra çöpe gidiyor bu da.

Urban Shake N Repair Saç Köpüğü; aklımda kalan bariz bir etkisi olmamış bu köpüğün de maalesef. Belki turuncu olan versiyonunu denerim daha sonra.

Yves Rocher Saç Dökülme Karşıtı Şampuan; benim bitenlerimin daimi üyesi aslında aslında kendisi ama bir süredir yollarımız ayrıldı kendisi ile. Çünkü son 2 aydır aşırı bir saç dökülmesi sorunu yaşadım, bu şampuan bana mısın demedi. Artık çok can sıkıcı bir boyuta gelmişti ki, gıda takviyesi ve farklı ürün destekleri ile biraz toparlandı şu sıralar normale dönüyor gibi. Belki onlardan ayrıntılı bahsederim daha sonra. 



Dev bir "bitmeden çöpe gidenler" ordusu var burada da yine. Tek tek yazmayacağım ama 2. ve 4. sırada olan Estee Lauder maskaraları dışındaki maskaraları sevmemiştim. Estee` lerde çok zor çıktığı için verimli kullanamamışım. Yine Estee Lauder`ın double wear göz altı kapatıcıları da kullanılmamış çünkü benim için fazla örtücü. Daha ince ve hafif ürünler benim için yeterli oluyor. 

H&M`nin kendinden yapışkanlı takma tırnakları da çok saçma çıktı, yapışkanları o kadar zayıf ki, kesinlikle yerinde durmuyor. Renkleri çok güzeldi halbuki, belki ayrıca yapıştırıcı alınıp uğraşılabilirdi fakat uğraşamayacağım. Çöpe gidiyorlar.



Kiehl`s El Kremi; fena değildi ama en son 99 liraydı kendisi, mantıklı bir fiyat değil.

Macadamia Oil Saç Yağı; Gratis`de satılıyor bunlar görmüşsünüzdür. Kokusunun hoş olması ve yağ olması dolayısı ile ister istemez saçı yumuşatması dışında bir artısını görmedim. 

Loreal Paradise Maskara; bir daha kesin almam diyemem ama çok da ayılıp bayılmamıştım. Ya daha güvendiğim daha pahalı bir marka alırım (Benefit Roller Lash mesela) ya da bundan daha ucuz, benzer performans veren bir şey (Essence gibi) alırım sanırım. 

Maybelline Total Temptation Maskara; bununla hiç anlaşamadım, renginin güzelliğine ve popülerliğine istinaden alıp denedim ama beni tatmin etmedi.

Yanındaki güzel ambalaj da tee İtalya`larda alıp getirdiğim mis kokan sabunlardan birisi. Sözde duşta falan kullanacaktım ama kıyıda köşede kalan ıslak sabunla uğraşamam deyip fırçalarımı yıkamak için kullanmaya başladım. 


Procsin Sıkılaştırıcı Makyaj Temizleme Suyu; bu o kadar eski bir ürün ki, taa Watsons`ta taciz olayı patlamadan ve ben aslında olayın kendisinden daha çok firmanın takındığı tavırdan rahatsız olup kendilerinden alışverişi bırakmadan önce, kasa arkası indiriminden almıştım. Ürünün geride bıraktığı yapış yapış hissiyattan hiç hoşlanmamıştım. Hatta bunu instagramda paylaşınca Procsin firmasında görevli bir bey " aa nasıl olur, bloggerların en beğendiği ürünümüz bu oysaki, herhalde sizdeki eski formülasyon, biz size yenisini gönderelim hemen" deyip göndermemişti :D Niyeyse bu zamana kadar saklamışım, bir daha alışveriş yapacağım bir marka değil. 

Ducray Kelual Ds Kepek Şampuanı ve Elution Devam Şampuanı; kepek sorunuyla da uzun zamandır uğraşıyorum maalesef bu durum da zaman zaman çok can sıkıcı boyuta gelebiliyor. Eczacının tavsiyesi üzerine bu şampuana başlamıştım ve beni 6-7 ay kadar kurtardı ama son zamanlarda bu şampuan da etki etmemeye başladı. Kısmet.

Ve bir bitenlerin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız değerli