26 Ağustos 2019

Bitenler // Ağustos 2019




Geçenlerde büyük bir temizlik yapınca, kıyıda bekleyen cilt bakım ürünlerini de elden geçirdim. Tarihi geçmiş çok fazla ürünüm çıktı beklendiği üzere. Açıkçası hepsini olduğu gibi çöpe atmaya gönlüm razı gelmedi. Yapılarında bozulma olmadığını düşündüklerimi öne aldım, yüz kremlerinin fazlalarını el kremi olarak, yüz peelinglerini de duşta vücut peelingi olarak falan değerlendirmeye çalıştım. Yine de çöpe gitmek durumunda kalan bir hayli ürün oldu... Hem rutin kullandıklarım, hem de temizlikten çıkan ürünler birleşince, bitenler yazısı şimdiye kadar yazdıklarımın en uzunu olacak belli ki... Hemen başlıyorum.





İlk sıra kullanılamadan çöpe gidenlerin;



Badger Balmlar; yurt dışından kozmetik alabildiğim eski zamanlardan kalma. Amerika`dan bir siteden alıyordum ve sorunsuz geliyordu. Güzel zamanlardı. Ama hem değerlerini hem de nasıl kullanacağımı bilememişim ki olduğu gibi kalmışlar kenarda. Özellikle lavanta&bergamot`lu balma çok üzüldüm.

Cyrene Tonikler; Cyrene`nin sürpriz kutu satışları vardı, hatırlayanlar vardır belki. İçinde ne olduğunu söylemeden, normal satış fiyatına göre oldukça uyguna kutular satıyorlardı. Bu ürünler aslında hep o kutulardan çıkan ürünler. Kendim özellikle almadığım için de bir türlü cilt bakım rutinime ekleyememişim. Zaten açıkçası Cyrene de çok gönül rahatlığı ile kullandığım bir marka değil. Sonuç olarak stk`ları 2017`yi gösteren asitler çöpe gidiyor.

Lush Tea Tree Water Tonik; gayet isteyerek ve merak ederek, üstelik yurt dışından alıp taşıdığım bu toniği neden kullanmadığıma ve ziyan ettiğime dair hiç bir fikrim yok. Aferim bana...

Avene Termal Su; aslında termal su kolay kolay bozulacak bir ürün değil ama beni rahatsız eden hafif garip bir kokusu olduğu için çöpe gidiyor.

Bobbi Brown Protective Face Lotion SPF 15; bu yüz nemlendiricisi bir alışverişimin hediyesi olarak gelmişti ve normal satış fiyatı oldukça yüksekti ama bir iki denememde sivilce yaptı gibi gelmişti. Şimdi de kokusu ağırlaşmış gibi geldi, el kremi olarak bile kullanılabilecek gibi değildi.

Kiehls Tonikler; Calendula toniğin içeriğinde ilk sıralarda paraben var (içinde bitki yaprakları olduğu için muhtemelen). Mavi renkli olan Blue Herbal toniğin de içeriği "water, alcohol denat..." diye başlıyor. Zaten toniklerin genel olarak cilt bakımın rutininde aman aman bir fayda sağladığını da düşünmezken içerikleri gözüme batan  bu iki ürünü kullanmaktan imtina etmişim.

Cyrene Argan Milk Serum; yine bahsettiğim kutulardan çıkan bir üründü. Aslında o dönem kullananların beğendiğine hatta tekrar aldığına dair yorumlar okuduğumu da hatırlıyorum ama yine bir şekilde içime sinmemiş olacak ki buna da sıra gelmedi. Şu an baktığımda çok yapay bir kokusu var ve tarihi bir hayli geçmiş. Bu da çöpe gidiyor.

Bunlar ise bitirdiğim cilt bakım ürünleri;



Apivita Maskeler; Apivita Yunanistan menşeili güzel bir marka, başka Avrupa ülkelerinde de bulunuyor. Bu maskelerin hem böyle 1-2 kullanımlık paketleri hem de daha büyük boyları satılıyor. Kırmızılı olan narlı maskeyi ilk defa denedim ve beğendim, kahverengi pakette olan propolisli ise bildiğim en nazik yağlı cilt maskelerinden birisi. Bende tam boyu vardı zaten, bayadır kullanıyorum. Yurt dışında denk gelirseniz mutlaka bakın.

Lush Maske (Brazened Honey); ben bunları genelde İtalya`dan aldığım için üzerlerinde İtalyanca isimleri yazıyor. Bal, zencefil, rezene ve lime içeren peeling maske arası bir üründü ama tanecikleri büyükçe ve sert olduğu için çok severek tüketmedim. Lush kutuları geri dönüşüm için kenarda bekliyor.

Youth to the People Nemlendirici; Hyalüronik asitli bu nemlendiriciyi böyle küçücük bir boyda deneme imkanı buldum ve çok beğendim. Yoğun nem veren ve güzel hissiyat bırakan bir kremdi. İhtiyacım olduğunda tam boyuna bakabilirim.

Estee Lauder Revitalizing Supreme Krem; bu da yoğun nem veren bir kremdi ama diğeri kadar etkilenmedim, bitsin diye öylesine kullandım, hatta biraz ağır buldum. Estee Lauder`ın fiyatlarını gereksiz yüksek bulduğum için alıcı gözüyle bakmıyorum genelde.

Shiseido Ibuki Multi Solution Jel; bu her derde deva diye tanıtılan çok amaçlı bir üründü. Sivilce, gözenek, kuruluk, aşırı yağlanma... vs diye gidiyor kremin hedefleri. Sivilce üzerine kullandığımda yatıştırıyordu, onun dışında çok belirgin bir etkisi görmedim. Belki bir artısı jel yapısı ve neredeyse renksiz oluşu dolayısı ile makyajın üzerinden de ufak ufak uygulanabiliyordu. Yine de tekrar almayı düşündüğüm bir ürün değil.

Kiehl`s Skin Rescuer Nemlendirici; tek kullanımla bir şey anlamadım, devamını kullanmak gibi bir istek de yaratmadı.

Shiseido Essential Energy Moisturizing; bunun yapısını ve hissiyatını çok beğendim aslında ama fiyatı gereksiz derece yüksek olduğu için almayı düşünmem.

Kiehls Ultra Light Daily UV Defense; sevdiğim güneş kreminin renkli versiyonu, tester çok küçük olmamasına rağmen pek bişey anlamadım bundan açıkçası. Sevdim mi sevmedim mi hiç hatırlamıyorum.

Kiehl`s Clearly Corrective Dark Circle Protector; SPF 30`lu göz altı kremi, hafif renkli ve hafifi kapatıcı. Sevdiğim bir üründü ama miktarı göz altı için fazla olduğundan bitiremedim. Düşük kapatıcılıkta ürünler yeterli olduğu müddetçe devamını alabileceğim bir ürün.

Sunday Riley Good Genes Lactic Asit Serum; bunca zamandır en beğenerek kullandığım cilt bakım ürünüydü kendisi, bittiği için çok üzgünüm. Detaylı yazısını burada yazmıştım, okumak isterseniz.

Sunday Riley Seramic Slip Yüz Temizleme Jeli; gözenekleri küçültme vaadi olan bir üründü. Serumu ile birlikte düzenli kullandım ama cildimi bariz kurutuyordu. Bir de içeriği değişmiş ve yeni versiyon sevilmemiş gibi yorumlar okudum. Ben zaten eski versiyonunu da çok sevmedim.

Apivita Aydınlatıcı Yüz Peelingi; taneciklerinin ince oluşunu ve anlık aydınlık/temizlik etkisini seviyordum. Buna rağmen illa arayacağım bir ürün değil. 




Mac Allık; yıllar önce çıkan toledo koleksiyonuydu bu, hiç yapısına bakmadan online sipariş vermiştim. Allığın yapısı çok sertti ve kullanımı zordu. Uzun zamandır çekmece bekliyordu ama artık vedalaşma vakti geldi. Bu tasarım paketleri Back to Mac için de kabul etmiyorlar bildiğim kadarıyla ama yine de götürüp bir şansımı denerim. (Back to Mac nedir diyorsanız yazısı için üzerine tıklayabilirsiniz) 

Lancome Monsieur Big Maskara; düz, kısa ve seyrek kirpikli biri olarak bunu beğenmiştim, fiyatı çok gözüme batmazsa tekrar alabilirim bir ara.

Essence Volume Stylist Maskara; yukarıdaki abisi kadar başarılı olmasa da fiyatı dikkate alındığında bu da fena değildi. Bir ara indirimden stokladığım 4-5 tane Essence maskara var elimde. Onlar bittikten sonra tekrar bakabilirim. 

Sephora Kaş Kalemi; bence oldukça başarılı ve pratik bir kalem. Ben en son aldığımda fiyatı da uygundu.

Nars Dolce Vita Gloss; bu sanırım benim ilk Nars ürünümdü ve rahat 7 senesi var. Rengi muazzam ama yapısı biraz ıslak olduğu için pek sık kullanmamışım. Kokusu ciddi anlamda garip olmuş, o yüzden çöpe gidiyor. 

Benefit Ka-Brow Kaş Pomadı; bu da çok sevdiğim ve çok doğal durduğunu düşündüğüm bir ürün.  Bu tam boyunu hemen her gün kullanmama rağmen bitiremedim ve artık bir yılı geçtikten sonra yapısı katılaşmaya başladı. Yenisini almıştım, şimdi ona geçtim. Bu eski kabı yıkayıp, yenisinin yarısını buraya alıp saklamayı düşünüyorum. Tekrar alırsam da yarım boyunu alırım. Bu arada Benefit ürünlerinin yurt dışı fiyatı bizdekine göre neredeyse yarı yarıya, dolayısı ile yurt dışından alma imkanım olduğunda alıyorum sadece. 

Flormar Oje; "bir zamanlar simli oje çıkartmak için enerji bulabiliyormuşum ne güzel" hissiyatını yaşatarak çöpe giden oje. Ojelerimin durduğu kutuyu da elden geçirmem lazım aslında daha atmam gereken çok oje var.


Colgate Natural Extracts Diş Macunu; içeriğinin öyle pek de "natural" bir tarafı yoktu diye hatırlıyorum. Bir de nane aroması bana bariz şekilde vicks`i hatırlatır bir nüansa olduğu için hiç sevmedim. Eşim kullanıp bitirdi bunu, tekrar almayız.

Paradontax Diş Macunu; diş eti hassasiyetim için belki faydası olur umudu ile almıştım bunu. Karbonat tadı çok ağır basıyor ve klasik bir ferahlık bırakmıyor. Hatta ilk kullandığımda baya nefret etmiştim ama kullandıkça alıştım. Diş etime bir faydası olduğunu hissetmedim ama dişlerimi bir miktar beyazlattığını hissettim. Bir ara tekrar alırım. 

St.Ives Peelling; bu marka Migros`da satılıyor, doğal içerik izlenimi verip aslıda klasik içeriğe sahip olan markalardan. İndirimde denk gelince vücut için kullanmak üzere almıştım ama kapak kısmında bir sıkıntı vardi, kullanırken insanı sinir ediyordu. Aklımda kalan olumlu bir özelliği de olmamış. 

Yves Rocher Konsantre Duş Jeli; mango aromalı olan bu jeli çok severek kullandım, kokusu da yapısı da yoğundu ve gerçekten de az miktarı güzel köpürüyordu. 

Simple Yüz Temizleme Yağı; Gratis`de bulabildiğim tek makyaj temizleme yağı bu olduğu için almıştım, çok efsane olmasa da fena bulmuyorum. Bu bittikten sonra 2.sini de aldım ama 3.`yü almam sanırım, ara veririm.

Calvin Klein 2 EDT; unisex bir kokuydu, hem eşim hem ben çok severek kullandık. Pek kalıcı olmasa da arada tekrar alınabilir bence.  

 Ve son 4 ürün, saçlar;


Botanicals Camellina Saç Kremi; düzleştirici etkili bu serinin duşta kullanılan saç maskesini almış çok etkili bulmamıştım, bununla desteklersem belki bir ihtimal diyerek bunu da aldım ama benim saçlarıma olumlu bir katkısı olmadı hiç, tekrar almam.

Toni&Guy Sea Salt Sprey; "akmasa da damlıyor" kategorisinden iş görüyor bu sprey benim için. Saçlarım iyi günündeyse hafif yatıştırıp hafif dalgalandırıyor. Evde bulunduruyorum genelde. 

Hask Keratin Şampuan; benim için nötr bir üründü. Olumlu ya da olumsuz bir tarafını görmediğim için tekrar almayı düşünmüyorum. 

Botanicals Lavanta Şampuan; bu şampuanın içine ben de ekstradan lavanta yağı ekleyip kullanıyorum ve son 1 yıldır yoğun şekilde yaşadığım kuruluk/kaşıntı hissiyatına bir miktar da olsa iyi geldiğini düşünüyorum. Arada değiştirerek devamını alıyorum. 

Ve bitti...
İtiraf etmem gerekirse yazarken sıkıldım :D
Ve son bir not; gloss, maskara parfüm gibi çöpten alınıp kullanılma hatta satılabilme ihtimaline karşın, dolu olan ürünleri döktükten sonra ve kapaklarını ayrı şişelerini ayrı zamanlarda atıyorum. 

Çöpten parfüm şişesi toplayıp satan var mıdır bilemiyorum ama ikinci el satış sitelerinde boş parfüm şişelerini sattıklarını görüyorum sıklıkla. "Koleksiyonluk satıyorum" adı altında, bireysel kullanıcıların 5-10 liraya sattıkları bu orijinal şişelerin alınıp, sahte parfüm ile doldurulup satıldığını duymuştum, aklınızda olsun. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız değerli